Kelebekler, dünyanın en zarif ve güzel canlılarından biridir. Kelebeklerin kanatlarındaki renkler, genelikle çiçeklerin renklerine benzer.
Kelebekleri bulundukları yerden ayırt etmek bazen zordur. Bu sayede kelebekler düşmanlarından yani onları yemek isteyen kertenkele, kurbağa ve kuşlardan saklanmış olurlar.
Dünyada 150 bin kelebek türü vardır. Kutuplar dışında dünyanın hemen her yerinde yaşarlar.
Kanat genişlikleri bir nohut büyüklüğünde veya bir basketbol topu büyüklüğünde olan kelebekler de vardır.
Kelebeklerin çok ilginç özellikleri vardır. Örneğin ayaklarının altında tat alma duyuları vardır. Yani bizim dilimizin tat alma işini onların ayakları yapar. Kelebekler, çiçekten çiçeğe konarken ayaklarına yapışan çiçek tozlarını diğer çiçeklere götürür. Böylece çiçeklerin tozlaşmasını yani tohumlarının oluşmasını ve taşınmasını sağlarlar.
Kelebeklerin dilleri ise hortum şeklindedir. Filler gibi uzun olan hortumları sayesinde sıvı çiçek özleri ile beslenirler. Hortumları boylarının üç katı kadar uzayabilir.
İnsanların koku alma organları burunları iken kelebeklerin koku alma organları başlarının üzerindeki iki uzun antenleridir. Kelebekler birbirlerinin kokusunu 11 bin metre uzaklıktan alabilirler.
Kelebekler kendi vücutlarını kendileri ısıtamazlar. Bu yüzden kanatlarını açarak güneşin sıcaklığını vücutlarında toplarlar. 15 Derecenin altında kelebekler uçamazlar. 22-28 derecede yaşamayı severler.
Kelebeklerin kanatları hem güzel hem de simetriktir. Yani bir yarısı diğer yarısının aynısıdır. Kelebeklerinin iki kanatlı olduğu bilinir. Oysa Kelebeklerin dört adet kanadı vardır.
Dünyadaki kelebeklerin ömürleri genellikle 6 hafta yani bir buçuk ay kadardır. Bazı kelebekler, 3 aya kadar yaşar. Sonbaharda bir kelebeğin yumurtası kışı geçirip baharda çatlayabilir.
Kelebeklerin çoğu uzaklara gidemez ancak bazı kelebeklerin torununun torunu yani 4 nesli göç eder.
Bazı kelebekler taklitçidir. Yani düşmanlarını kanatlarında bulunan kocaman sahte gözler ile korkutur.
Bu sahte gözler karşısındakinin dikkatini dağıtarak kelebeğe kaçması için zaman kazandırır.
Kelebekler genellikle güzel kokuludur. Bazı kelebekler ise ya kokusuzdur ya da kötü kokarlar. Ancak bu kötü koku onları kuşlara yem olmaktan kurtarır.
Kelebeklerin 17 bin tane gözleri vardır. Böylece kelebekler her yönü görebilirler. İnsanların göremediği renkleri onlar görebilir. Böylece saklambaç oynuyormuş gibi kanatlarının rengine benzeyen çiçekleri bulup orada saklanırlar.
Kelebeklerin vücutları ve kanatları renkli pullarla örtülüdür. Bu pullar, ufak bir dokunuşta veya sarsıntıda koparlar.
Anne kelebekler yumurtalarını genellikle yapraklara bırakır. Yumurtalar 1 hafta içerisinde olgunlaşır ve çatlar. Yumurtadan çıkan yavrular önce yumurta kabuklarını sonra yaprakları yerler.
Yumurtadan çıkan yavrulara tırtıl denir. Tırtıllar anne babasına benzemezler.
Kurbağalar ve bazı böcekler de yumurtadan çıktıktan sonra anne ve babasına benzemezler..
Kelebekler, kurbağalar ve böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra erişkin oluncaya kadar geçirdikleri değişimlerin hepsine “başkalaşım” yani “metamorfoz” denir.
Bilim insanları tarafından mucize olarak kabul edilen metamorfozun gizemi hala çözülememiştir.
Tırtıl 3 hafta içerisine kendi büyüklüğünün 100 katı kadar yaprak yedikten sonra kendisine bir koza örer ve orada başkalaşım geçirir. Kozasının içerisinde bir hafta kalan tırtılın vücudu tamamen değişir ve bir kelebeğe dönüşür.
Kozadan çıkan genç kelebekler kanatlarını 1-2 saat içinde kurutamazsa ölürler. Kelebekler kozasından çıktıktan sonra en fazla bir hafta kadar yaşayabilirler.
Yani toplam 6 haftalık ömrünün 1 haftasını yumurtada, 3 haftasını tırtıl olarak, 1 haftasını da kozasında geçiren kelebekler kalan ömrünün sadece bir haftasında kelebek olarak yaşarlar. Bu kadar kısa ömrü olmasına rağmen çiçeklerin doğada olmasında kelebeklerin payı büyüktür.