Günlerden cumaydı. Sema her zaman cuma günleri olduğu gibi bol dinlenmeli bir hafta sonu geçirmek için eve ilerliyordu. Yolda giderken tatlı siyah yavru bir kedi gördü ve onu hemen sahiplenmek istedi. Annesi Sema’ya bir keresinde “Siyah kediler uğursuz, onlarla oynama tatlım. Gel şu kaydıraktan kayalım ha?” demişti Sema 5 yaşındayken. Sema ağlasa da zırlasa da annesi o kediye yaklaştırmamıştı. Ama Sema bu sefer kararlıydı, ne olursa olsun o kediyi sahiplenmek istiyordu.
Sema yaklaşık 5-10 dakika düşündü ve anne ve babasından kediyi saklayarak eve sokma planı yaptı. Kediyi kucağına alıp okula geri dönerken annesini arayıp, “Anne eve geç gelebilirim, okuldaki çalışma etütünde kalacağım. Artık yedinci sınıfa geçtim çalışmam lazım.” dedi yorgun ve aç bir halde bekleyen yavru kediyi doyurmak ve ısıtmak için. Annesi, “Nasıl yani? Sen ve çalışma etütü, çok komik. Kesin bir işler karıştırıyorsun ama neyse. Çok geç gelme baban gelince sarma yiyeceğiz akşam yemeğinde.” diyerek cevap verdikten sonra telefonu kapattı. Açıkçası Sema’nın ağzının suyu akmıştı çünkü sarma en sevdiği yemekti ama kedi için kararlıydı.
Okula girdiğinde Sema kediye bakarak “Üzülme minik kedi, burada ısınacaksın ve sana sandviçimi vereceğim.” dedi açlıktan ölecek durumda olsa da. Etütten çıkarken Sema, normal yavru bir kedinin böyle davranmayacağını ve siyah kedinin yemek yerken garip hareketler yaptığını düşündü ama yine de eve götürdü. Sema’nın çantasında evin yedek anahtarı vardı, eğer erken gelirse okuldan kapıda kalmasın diye, annesinin yıllarca ona uğursuz olduğunu söylediği bir kediyi gizlice eve sokmak için değil. Sema hemen çaktırmadan odasına koştu ve bilgisayarını açıp internetten siyah kedi türlerine baktı ama onun sahiplendiği kediye benzeyen hiç bir kedi türü bulamadı. Yanlışlıkla “Vahşi kedi türleri” yazan butona tıkladı ve ilk başta leoparı gördü. Sema bu gördüğü mükemmel hayvana inanamadı ama aynı zamanda sokakta sahiplendiği bu kedinin leopar olduğunu aklından geçirmedi bile.
Yatağına uzanıp “Gördüğüm en güzel şeydi.” diye mırıldandı. Tam okul üniformasını çıkaracakken siyah kediyi gördü kapının dibinde. Sanki çıkmak istiyordu. Sema buna izin vermezdi çünkü eğer annesi görürse muhtemelen saniyeler içinde yüz kere azarlanmış olacaktı. Kapısını kilitledi ve kediye çok anormal davranışlar yaptığı için Venüs adını verdi. Doğruyu söylemek gerekirse Sema, Venüs gezegeninin çok garip ve olağanüstü olduğunu düşünüyordu. Ona gizli bir yer yaptı dolabında ve annesinin sarmasını yemeye gitti. Annesi onu görünce, “Ay içeri girdiğini hiç duymadım neden gizli gizli girdin?” diye sordu. Sema, “Mutfaktan bu güzel kokuları alınca senin mükemmel yemeklerini yaparken konsantrasyonunu bozmak istemedim.” diyerek bir şeyler uydurmaya çalıştı. Annesi umursamayıp yemek yapmaya devam ettiği sırada “Bari ne çalıştın etütte arkadaşlarınla boş boş o saçma sapan oyunları oynamadınız değil mi?”dedi. Sema gergin bir ses tonuyla “Eee… şey be-ben tarih yok yok hah matematik çalıştım.” dedi. Annesi Sema’nın bu garip tavırlarına aldırış etmeyip yemeğe oturdu. Sema aynı anda beş sarmayı ağzına sıkıştırıp hemen odasına koştu ve Venüs’ü kontrol etmeye gitti. Venüs çok hızlı büyüyordu gibi geldi Sema’ya ve haklıydı da. Venüs gerçekten çok hızlı büyüyordu çünkü resmen Sema yemek yemeye gitmeden önce Venüs dört veya beş santim daha kısaydı. Sema sadece ona öyle geldiğini düşündü ve umursamadı.
Günler haftalar aylar derken tam bir yıl olmuştu Venüs’ü ailesinden sakladığı süre. Artık Venüs kedi bile değildi koskocaman bir kedi türüydü. Sema Venüs’ün bir leopar olduğuna az çok emin olmaya başladı. Bir gün hayvanat bahçesi olan Hayvan Topya’da tam bir yıldır bir leoparın kayıp olduğunu söyledi haberciler. Son çekilen fotoğrafını gösterdiklerinde bu leoparın Venüs olduğunu anladı Sema. Çok üzgün ve bitkin gözüküyordu ama artık bir şey saklayamazdı. İnternetten annesinin hesabından bir vahşi hayvan kafesi aldı ve artık evcilleşmiş olan Venüs’ü içine koyarak uçakla Hayvan Topya’ya gönderdi. Evet uçakla yanlış duymadınız Hayvan Topya Sema’nın yaşadığı şehirde bile değil taaaa Edirne’de. O günden sonra çok hüzünlüydü günlerce ama haberlerde “Kayıp olan leopar bulundu ve nereye kaçtıysa garip bir şekilde evcilleşmiş!!!” başlığını görünce çok sevindi ve yüzünde bir tebessüm çıktı bir anda. Annesi ve babası şaşkın bir şekilde televizyona bakıp bunun ne kadar olanaksız olduğunu konuşurken Sema Venüs’le yaşadığı anıları düşünüp gülümsedi.