Her sabah olduğu gibi annemin seslenmesiyle uyanmıştım. Gözlerimi açtığımda halam sinirli bir şekilde beş dakika sonra evden çıkmış ol diyerek ergen çocuklar gibi kapıyı vurarak çıkmıştı. Bu davranışına diyecek söz bulamıyordum. Kahvaltımı yapmak için aşağı indiğimde kuzenim çoktan evden çıkıyordu, ona yetişebilmek için ağzıma bir şeyler doldurarak evden çıkmıştım. Okula geldiğimde Bayan Georgia çoktan derse başlamış yerlerimize geçmemiz için bize bakıyordu. Bayan Georgia ödevler deyince okul çantamı evde unuttuğumu hatırlayıp çantamı almak için dersten çıkmıştım. Bu sisli ve yağmurlu havada yürümek işkence gibi geliyordu. Karşıdan gelen belli bile değildi tam karşıdan karşıya geçerken bir anda sersemledim. Gözlerimi açtığımda bana bakan bir çift göz gördüm. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken koşar adımlarla uzaklaştı, evet hatırladım. Onu tanıyordum. O kişi bendim aniden kendimi yolun ortasında yatmış şekilde buldum. Nasıl olur da o kişi bana benzerdi saçları, gözleri….
Aklımda olan tek soru bu değildi, o kişi ben ise ikimiz aynı zamanda nasıl olabiliyorduk? Bu yere nasıl gidip- gelmiştim? Bu soruların cevabını alabilmek için eve koşar adımlarla ilerledim ve annemin yanına gittim. Anneme bu soruları sorduğumda ağzında bir şeyler geveliyordu. Annem sessizce yaklaşarak, “Artık sana anlatmam gereken konular var.” dedi. Ben iyice gerilmeye başlamıştım….