Odasına gittiğimde yerde Tarçın’ın tüylerini gördüm ve hemen onu bulduğumu sandım. Ancak tüylerin Tarçın’a ait olduğunu gördüğümde içim ürperdi. Komşumuzun tuhaf davranışları dikkatimi çekti. Korkulu adımlarla bana yaklaşıyor, gözlerini kaçırıyordu. “Tarçın burada mıydı?” diye sordum. Komşumuz, sesi titreyerek, “Hayır, burada bir kedi yoktu. Belki de sokakta dolaşıyordur,” dedi. Ancak onun endişeli bakışları, sözlerinden farklı bir şey anlatıyordu.
Merakım daha da artmıştı. Odadan çıktığımda, komşumuzun garaj kapısının açık olduğunu fark ettim. İçeri girdiğimde, garajın köşesinde Tarçın’ı gördüm. Üzerinde garip bir tasma vardı ve yanında tuhaf bir koku hissediliyordu. Hemen onu alıp, evimize geri döndüm.
Tarçın’ın başına ne geldiğini anlamak için tasma üzerindeki etiketi kontrol ettim. Etikette, kayıp kedilere ait bir numara ve bir adet “Bayan Emma” yazıyordu. Komşumuzun kedinin aslında bizim Tarçın olduğunu ve onu neden garajda sakladığını anlamıştım.
Olayı komşumuzla konuştuk ve Tarçın’ı neden sakladığını sordum. Bayan Emma, Tarçın’ın bahçesine zarar verdiğini düşündüğü için onu yakalayıp saklamıştı. Ancak Tarçın’ı geri getirdiğimizde çok üzüldüğünü ve özür dilediğini belirtti.
Sonunda, Tarçın sağ salim ve yanımızda olması beni mutlu etti. Ancak bu olay, komşumuzla aramızdaki ilişkinin değişmesine neden oldu. Tarçın’ı kaybetme korkusuyla yaşamak oldukça zor olmuştu ama şimdi tekrar yanımızda olduğu için mutluydum.