Kaybolan Büyük Şans

Her insanın hayatında çok zor zamanları olmuştur. Bu zamanlarda bir yardım eli uzatılmasını o kadar istersiniz ki sanki size yardım edilirse bütün dünyayı büyük bir felaketten önlemiş gibi hissedebilecek gibi olursunuz. Peki ama o yardım eli size uzatılırken son anda kaybolursa, o yardım eli size hiç gelmezse ne olur?

Ahmet bey iki çocuk babası otuz sekiz yaşında bir aile babasıdır. Kendisinin  derme çatma bir evi vardır. Ama Ahmet beyin ailesi kafalarını sokacak bir evleri olduğu için şükür ederler. Ahmet beyin iki oğlu vardır. İkisi de okula gitmektedirler. Çocukların ismi Ferhat ve Serhat tır. Kendileri derslerinde çok başarılardır. Ahmet bey bir lastik fabrikasında işçi olarak çalışıyordur. Her gün işine erken gider ve geç gelirmiş. İşini çok severek yaparmış. Ama iki çocuklu bir aileyi geçindirmek maddi olarak Ahmet beyi zorluyormuş. Ama Ahmet bey kimseye bir  şey söylemeden çalışmaya büyük bir azimle devam etmiş. Bir gün okuldan Ferhat ve Serhat ın öğretmeni Gülsen hanım aramış ve Hülya hanımı okula çağırmak için aramış. Hülya hanım Serhat ve Ferhat ın annesidir. Hülya hanım okula gittiğinde Gülsen hanım çocukların yeni ders kitaplarına ihtiyaç duyduklarını ama fiyatlarının pahalı olduğunu söyler. Hülya hanında Ahmet beyle konuşması gerektiğini söyler. Akşam eve gelen Ahmet beye olaylar anlatılır ve Ahmet bey bir çaresini bulacağını söyleyerek ceketini de alıp evden çıkar. Soğuk bir kış günü Ahmet bey Ankara nın soğuk ve karlı sokaklarında çaresizlikle savaşırken bir piyango bileti satıcısı görür. Cebinde bozuk beş lirası olan Ahmet bey son parası ile bir piyango bileti alır ama yine de çaresizliği yenebilmiş sayılmaz. Ertesi gün işe giden Ahmet bey yine her gün yaptığı gibi tulumunu giydi işinin başına koyuldu. Ahmet bey lastik ambalajlama bölümünde çalışıyordu. İşini o kadar fazla önemseyen ve hakkını vererek çalışan fabrikada başka kimse yoktu. Bunun karşılığında fabrikanın müdürü Harun bey Ahmet beye yılbaşı gecesi izin vermişti. Ahmet bey başta bunu kabul etmek istemedi ama Harun beyin ısrarı üzerine teklifi kabul etmek zorunda kaldı. Ahmet beyin işi bitmişti. Evine gitme hazırlıklarını tamamlayıp herkesle vedalaşıp evinin yoluna koyuldu. Yolda giderken Ahmet bey bir yandan bu maddi zorlukları nasıl aşacağını düşünüp duruyordu. Artık işin içinden çıkamaz olmuştu. Rüyalarında dahi bu sorunu görür olmuştu. Yolda giderken, bir televizyon satan bir dükkanın önünden geçerken vitrindeki televizyonlarda yılbaşı piyango biletinin çekilişi yapılıyordu. Ahmet bey bir umut diyerek montunun cebinden aldığı bileti çıkardı. Televizyondaki sayılar şunlardı ,7 16 17 21 37 41. Bu sayılar biletin üstündeki sayılarla aynıydı yani şanslı biletin sahibi Ahmet beydi. Bir anda sevinçten zıplarken bilet parmaklarından süzüldü ve tam altındaki kanalizasyon kapağının içine düştü.