Kaybedilenler

 Hani bazen bir eşyanızı kaybedersiniz de kaybetmenizin üzerinden o kadar çok zaman geçer ki, bulduğunuzda ne anlam ifade ettiğini bile hatırlamazsanız .Bugün size o kaybettiğimiz şeyden bahsedeceğim.Tek farkı bütün insanlar olarak kaybettik biz bunu.

    

  “İnsanlık”

Ne kadar yabancı artık bize. Oysa bizi biz yapan, insan yapan insanlığımız değil miydi?Çoğu zaman merhamet duygusu ile sınırlandırıyoruz insanlığı. Aslında çok daha fazlası. İnsanların duygu ve düşüncelerine dayalı, onların diğer insanlarla bir arada uyum içinde yaşamasını sağlayan erdemler bütünü.Tam anlamıyla unutuldu, tarihe karıştı diyemem aslında. Hala dünya üzerinde diğer insaları düşünen ,onlara yardım eden insanlar var. Ama yardımların birçoğu, neredeyse hepsi gösteriş için yapılıyor. Hepsi sosyal medyaya yansıtılıyor. Sağ elin verdiğini sol el görürse yardım diyebilir miyiz buna ? Haberimizin olduğu her iyilik, iyilik değildir bence.Çünkü öyle bir dünyada yaşıyoruz ki , artık insanlar başka insanların kötü durumlarını kendilerine çıkar yaratmak için kullanıyorlar. Ama günün sonunda “kahraman” oluyorlar. Onları kahraman yapanlarsa yine bizleriz -insanlar-.

 İnsanlık tabii ki sadece yardım etmek değil . Gümüzdeki en büyük suçlardan biri ise “susmak”.Yapılan haksızlıklara, kötülüklere karşı sessiz kalmak. Sessizlik , yardım çığlıklarının daha gür çıkmasını sağlar. Haksızlığa karşı susmak, en az haksız kadar suçlu yapar insanı. Bazen kötü veya yanlış hiçbir şey yapmamak bizi bütünüyle kötülüklerden arındırmaya yetmez.Görüyorsan , duyuyorsan , farkındaysan üç maymun oynayamazsın.Yapman gereken yardım çığlıklarını sonlandırmak için bağırmak, daha da çok artması için sessiz kalmak değil.Çoğu zaman korkuyor insanlar itiraz etmeye . Sesini çıkarmaktan aciz insan en korkulası insandır bence. Bu yüzden cesaret de insanlığı oluşturan yapı taşlarından biri.

  “İnsanı gerçekten insan yapan kendini ‘daha insan’ yapma çabasıdır.”Diye bir sözü var Hawking’in. Var mı ki öyle bir çabamız ? Daha çok gelişelim; zihnimizi , doğrularımızı genişletelim diye bir uğraşımız var mı? Dünyada her gün onlarca savaş yaşanırken kendimizle bu basit savaşı bile veremiyor muyuz? Hayır, veremiyoruz. Dünya üzerinde yaşayan diğer canlılardan üstün olma duygusu öyle ele geçirdi ki bizi; zaten insan olmayı , insan doğmayı bile üstünlük görüyoruz kendimize. Oysa bunları elde etmek için hiçbir çaba harcamamışken. “Kibir” belki de duygulardan en tehlikesi. Öyle bir gözlük takıyor ki insana, sadece diğer canlılardan değil diğer insanlardan da üstün görmeye başlıyor kendini. İnsanlığın son damlası da böyle kayıp gidiyor  vücudundan insanın.

        Hala bir ümit var aslında. Hatta milyonlarca. Her gün dünyaya milyonlarca yeni yaşam geliyor. Saf ve temiz. İçlerindeki insanlığın büyümesini izin verirsek eğer çok daha farklı olabilir dünya.Yine her şey bizim insanlığımıza kalmış durumda aslında.

(Visited 32 times, 1 visits today)