Katledilen İnsanlık

İnsanoğlu. Kendi aklı ve iradesiyle yaşadığımız bu yaşadığımız yeryüzündeki her şeyi kontrol eden ve bu yeri hakimiyeti altına almış insanlar. Kendileri için ürettikleri malzemeleri kullanmadan önce canlı hayvanlar üzerinde test edebilecek kadar cahil, acımasız bir topluluk olan insanlar.

Buradan bu konuya ciddi bir giriş yapacağım umarım anlaşılmıştır. Burada değineceğim konu insanların hayvan üzerinde deney, test yapmaları. Sırf kendi istekleri için başka canlıları katletmeleri desek aslında bu konuyu kısaca bir özetle geçmek için daha doğu olur gibime geliyor. Böyle bir şeyi duyunca bile insanın nutku tutulurken bunu insanların iş olarak yapması, bunun için laboratuvarlar açılması herhalde herkese kan dondurucu gelir. Ben burada bu hayvan testlerinin ne zaman başladığını, bunun yerine neler yapılabileceğini ve neden yasaklanması gerektiğini düşündüğümü açıklayacağım ama gerisi size kalmış bir durum.

Animal Testing - Humane Society International

Bu aptallığın başlaması milattan önce 3. yüzyıla dayanıyor. Tüm bu olay İskenderiyeli bir doktorun hem yaşayan hem de ölmüş olan hayvanlar üzerinde deney yapmasıyla başlamıştır ancak bu günümüzde adlandırdığımız bu “modern deneyler” ise İtalya’da 15. yüzyılda başlamış ve maalesef günümüze kadar gelmiş ve hala canlılığını sürdürmeye çalışmaktadır.

Canlılık deyince aklıma bir şey geldi. Bu deneyde canlılığa yer verilebilecek bir şey yok. Hayvanlar eninde sonunda bu deneyler sonucu acı içinde kıvranırken ölüyor. Bu hayvanlar daha canlıyken aileleri tarafından alınıyor ve üzerlerinde test yapılarak ölüme sürükleniyor.

Teknolojimizin, üretkenliğimizin, bilgilerimizin o kadar fazla geliştiği bir dönemdeyiz, yıl 2023 olmuş ve biz hala üzerinde test yapılabilecek bir sürü başka şey varken hayvanlar üzerinde test yapıyoruz. Bu da bize insanların kolaya kaçması ve tembelliğiyle alakalı. Koskoca 21. yüzyılda insanların aynı insan biçiminde özelliklere sahip bir araç tasarlaması ve sonra bunu o laboratuvarlara tedarik edilmesi ve bunların üzerinde test yapılması ne kadar zor olabilir. Ya da hayvanlar yerine hücre veya doku kültürü, fiziksel-kimyasal testler veya benzeri bir sürü şey kullanılabilirken biz bunu neden yapıyoruz. Kendimiz onlardan üstünüz diye bunu yapmaya hiç bir kimsenin hakkı yok. Kendiniz o hayvanların yerine koyun. Düşünsenize bir hayvan sizi alıyor, bağlıyor ve vücudunuza bilmediğiniz garip sıvılar enjekte ediyor. Böyle bir durumu kimse istemez tabii ki. Peki biz istemediğimiz bir şeyi neden başka bir canlıya, varlığa yapalım diye bir düşünün. Onların da bir canı var aynı bizde olan gibi, onlar da acıyı hissedebiliyor aynı bizim de acıyı hissedebildiğimiz gibi. Peki biz böyle düşünmezsek kim böyle düşünecek.

Üstelik bu testler yapılırken sadece hayvanlara da zarar gelmiyor. En büyük zarar verilen şey bizim insanlığımız. Bir canlının başka bir canlıyı kendi istekleri için katletmesi ne kadar etik bir davranış ? Hiç bir yerde bu doğru kabul edilemez ve karşı çıkılması gerekir. Burada katledilen tek şey hayvanlar değil. Burada biz insanlığımızı çürütüyoruz, katlediyoruz. İnsanlar bu deneyleri normalleştirdikçe şiddete eğilim de bir hayli artıyor. Hiç bir düzgün düşünen bir insanoğlunun böyle bir düşünceyi normalleştirmesi doğru kabul edilemez. Kendi kendimize zarar verdiğimizin farkında değil misiniz ? İnsanların o at gözlüklerinden kurtulup normal bir birey gibi düşünmesi lazım.
Unnecessary Animal Testing

Bu konu bir dönemde o kadar çok irdelenmiştir ki insanlar çılgına dönüp sosyal medyanın her yerinde “Save Ralph” adlı bu konuyu içeren bir animasyonu paylaşarak farkındalık oluşturmaya çalışmıştır. Fakat şuan bakıyoruz da herkes bu konuyu unutmuş ve kimsenin umurunda değil. Sadece gündem olup tekrar değinilmeyen bir konu. Ne kadar buna yasak getirilse de insanlar akıllanmayacak ve buna hala devam edecekler. Sadece bir animasyon herkesin düşüncesini değiştirmeye yetti mi sizce ? Şuan herkese sorsak kimsenin bu konuyu takmayacağından o kadar eminim ki. Bu animasyon olmasaydı bu konu hakkında bir şeyler yapılacağını, yasak getirileceğini düşünüyor musunuz ? Benim şahsi cevabım hayırdır. İnsanlar bir şeyi gündeme getirmediği sürece hiç bir şeye bir önlem alınmıyor. İnsanlar tembel varlıklar derken bunu kastediyordum. Kimse bir şey için uğraşmıyor. Oysa şuan baksak etrafa bunun gibi bir sürü sorun var ve sadece insanlar başka birinin onu gündeme getirmesini bekliyor. Peki bunu sen yapmazsan, ben yapmazsam kim yapacak ? Herkes kendi insanlığını bu şekilde kaybediyor. Bunu da gündeme getirmeliyiz. Bu paragrafı ünlü bir filozof olan Friedrich Nietzsche’nin sözüyle bitirmek istiyorum. “Vicdanlı ve dürüst olmakhesaplı olmaktan iyidirHesapinsanı makam sahibi yapsa da vicdan insanı insan yapar.”

 

(Visited 59 times, 1 visits today)