Her suç için farklı yasalar,kanunlar ve cezalar vardır.Ayrıca her şuçun cezası her ülkede farklı olabilir.Mesela Türkiye’de kasten adam öldürmeye müebbet hapis cezası varken Amerika’da hala bazı eyaletlerde geçerli olan idam cezası uygulanabiliyor.Gördüğünüz üzere Amerika’da Türkiye’ye göre daha katı bir yasa var.Peki yasaların daha katı olması daha barışçıl bir dünyaya mı yoksa daha fazla şuça mı yol açar?
Bu konu hakkında kesin bir sonuca varılamaz.Türkiye’de en ağır ceza olan idam cezası kesin olarak 2004’te kaldırılmıştır ve 2005’te yayınlanmış suç oranı raporuna bakarsak 2004’e göre büyük bir artış yaşanmıştır.Suç Raporu’na göre, 2005’in 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre toplam suçlarda yüzde 35.5 artış olurken, şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 26.1, mala karşı işlenen suçlarda yüzde 43 yükselme olduğu saptandı.Rapora göre rakamlar, suç işleme sayılarında 2005 yılında bir patlama yaşandığına, artış trendinin bu şekilde devam etmesi sonucunda 526.335 şuç işlendiğine işaret ediyor.2000 yılında yaklaşık 260 bin, 2001 yılında 300 bin, 2002 yılında 296 bin, 2003 yılında 322 bin, 2004 yılında 354 bin suç işlendiği dikkate alındığında, 2005 yılında kriz yıllarının iki katına yakın bir suç işleme rakamına ulaştığı ortaya çıkıyor.Bu sayı 2006’da 785.510 ulaşarak yıllar içinde artmaya devam etti.Bu artışın sebebi idam gibi cezaların kaldırılması ve başka cezaların hafifletilmesi yada günümüzde adaletin yerini bulmaması olabilir ve bu sadece ülkemizde değil tüm dünya için geçerlidir.Buna örnek olarak kendini koruma amaçlı işlenen suçların cezası ömür boyu hapis olabilirken cinsel tacizde bulunan şuçluların tahliye edilebilmesini gösterebiliriz.Bu durumu değiştirmek için önce adaletli bir hukuk sistemine ihtiyacımız var çünkü adalet olmazsa daha katı yasaların çıkarılmasının da bir anlamı kalmaz.Bu sefer suçsuz insanlar daha büyük cezalar alabilir.Ama adaletli bir ülkede veya dünyada olsaydık yasaların katılaştırılması kesinlikle suç oranında büyük bir azalma gösterirdi.Çünkü insanlar işleyecekleri şuçun ne kadar ciddi sonuçlanabileceğinin farkında olup yapmamaya yönelirlerdi.Tabiki her türlü suç işlemeye devam edicek akıl sağlığı yerinde olmayan,madde bağımlısı yada cidden suç işemeye meğilli insanlar da olacaktır.Onları durduramayız ama oranı düşürebiliriz ve zamanla dünya barışına ulaşırız.Bu amaca ulaşmak için ilk adaleti sağlamalıyız.Adaleti yasalar sağlar, vicdan sağlar. Menfaat, tanıdık hatırı, akraba ricası, güç baskısı ise adaleti yaralar.Bu adaleti yaralayan etkenlerden kurtulmamız gerek.Bence mahkemelerde tanıklar olmamalı ve sadece mağdur veya suçlu kendi adına konuşmalı.Çünkü tanıklar mağduru haklı çıkartabilirken,suçluyuda haklı çıkartabilirler.Hakimlerin ise şuçlu veya mağdurun bir tanıdığı olmaması gerekir.Böylece adaleti sağlayabilir ve dünyada barışı sağlayabiliriz.