Sabah güneşi gözüme doğru giriyordu. Güneşin ışıklarının sıcaklığını yüzümde hissediyordum. Yavaş yavaş gözlerimi açtım etrafıma baktım. Kedim onu içeri almam için kapıyı tırmalıyordu. Yataktan çıkıp kapıyı açtı, hemen yatağımın içine girdi. Tekrar yatağa girdim bir yandan kedimi severken bir yandan da telefona bakıyordum.Artık kahvaltı yapmam gerekiyordu sıcak yatağımdan çıktım ve mutfağa doğru yöneldim. O gün pazar olduğu için bir acelem yoktu. Klasik bir pazar kahvaltısından sonra dışarı çıkmaya karar verdim. Hava gün içinde sürekli değişiyordu. Öğleden önce günlük güneşlik öğleden sonra ise yağmur yağıyordu. Tabii ki bu hava kıyafet seçimimi zorlaştırıyordu. Ne giyeceğime karar vermem uzun sürdü ve yaklaşık bir saatten sonra evden çıkabildim.
Arabaya bindim ve almam gereken birkaç şey olduğu için alışveriş merkezine gitmeye karar verdim.O anda bir arkadaşım beni bir kafeye davet etti. İlk onun yanına uğradım. Uzun süredir görüşmüyorduk. Üç saat birlikte oturduktan sonra ben alışveriş merkezine geçtim. İhtiyaçlarımı tamamladıktan sonra biraz daha gezinmeye karar verdim.Daha sonra da eve gittim.Eve dönüş yolunda radyoyu dinliyordum. Meteoroloji uzmanları çok büyük bir fırtınanın geldiğinden bahsediyorlardı. Sesini açtım. Kuzeyden bir kasırga geldiğinden söz ediyorlardı. Türkiye’nin kuzeyinden geçmişti bile.Şu an yirmi kişi ölmüştü.Duyduklarıma inanamadım.Nasıl yani bu tarafa doğru da mı geliyordu? Arabayı bir kenara çekip telefonumdan araştırmaya başladım. Kaç güne burada? Kaç kilometre hızında geliyor? Hepsi, kasırgaya dair her şeyi. Gelmesine üç gün vardı.Hemen annemi aradım.Duyduklarımı ve öğrendiklerimi anlattım. Daha sonra eve gidip eşyalarımı toplayıp anneme gittim. Kasırga geçene kadar burada kalmayı düşünüyordum. Kasırganın hafif bir şekilde geçmesini umuyordum.Yoksa ne yapardık bilmiyorum. Aklımdan hiçbir düşünce geçmiyordu.Daha önce hiç kasırgayla karşılaşmamıştım.Korkuyordum ve bir yandan da kasırga yaklaşırken neler yapılır onları araştırıyordum.
3 gün sonra kasırga neredeyse buradaydı. Çok kuvvetli yağmur yağıyordu ve aynı zamanda rüzgar da çok kuvvetli esiyordu. Haberlerde şehrimiz için anonslar yapılıyordu. Yapılması ve yapılmaması gereken şeyler söyleniyordu. Şehirdeki insanlar panik içindelerdi. Kimse ne yapacağını bilmiyordu.Herkes bir kargaşa içindeydi.Korkuyorlardı.Televizyonlar,radyolar akşama doğru burada olacağını ve bütün vatandaşların toplanma alanlarına gelmelerini söylüyordu.Ve işte o an gelmişti.Kasırga gelmişti. Binaların çatıları uçuyordu. Rüzgar o kadar şiddetliydi ki duvarlara çarparak duvarları sallıyordu. Çocuklar ağlıyordu. Herkes korkmuştu.Her şeyin bitmesini bekliyorduk. Galiba o gece orada uyuyacaktık.Birkaç saat sonra kasırga geçmişti.Yağmur atıştırıyordu.Saat sabah dört sularıydı. Biraz bakındıktan sonra uyudum. Sabah kalktığımda hava düzelmişti. Güneş çok yüzünü göstermese bile yağmur dinmişti. Rüzgar durmuştu. Herkesin eve gidebileceği söylendi. Eşyalarımızı toplayıp evimize gittik. Geçirdiğin en stresli bir haftaydı Artık bir kasırga anında neler yapılacağını biliyorum.