Bu dünyada insanlar ve hayvanlar bir arada, uyum içinde yaşar, çalışır ve konuşurlardı. Her birinin kendine özgü bir görevi vardı. Kediler dükkan işletir, köpekler polis olur, kartallar ise posta taşırdı. Herkesin bir işi vardı ve bu işler topluma katkı sağlardı.
Benim en yakın arkadaşım ise bir sincaptı, adı Tıkır’dı. Şehir parkında ağaç bakıcısıydı ve her sabah okula giderken onunla sohbet ederdim. Tıkır, parkın ağaçlarını korur ve her ağaçla özel bir ilgisi vardı. Okulda ise öğretmenimiz bir flamingoydu. Matematik derslerini o kadar güzel anlatırdı ki, her zaman merakla dinlerdim. Flamingo öğretmenimiz, dersleri eğlenceli hale getirerek, herkesin anlamasını sağlardı.
Şehirde marketleri ayılar işletir, taksileri ise tavşanlar sürerdi. Ayılar, gücünü ve kabiliyetini kullanarak marketlerdeki ağır yükleri taşırken, tavşanlar hızlarıyla taksi şoförlüğü yaparlardı. Baykuşlar, bilgileriyle şehri yönetir, herkesin doğru kararlar almasını sağlardı. Şehri yöneten baykuşlar, her zaman en akıllıca çözümleri bulur, şehri daha iyi bir yer haline getirmek için çalışırlardı.
İnsanlar ve hayvanlar arasında güçlü bir uyum vardı. Herkes, bu dünyada bir yer edinmişti ve herkes, toplumun gelişmesine katkı sağlıyordu. Her birey, kendi gücünü ve bilgisini paylaşarak, bu barışçıl dünyada birlikte yaşamanın tadını çıkarıyordu.