Buna en güzel örnek hayvan sahipleridir. Düşünsenize; önüne bir kap mama ile bir kap su koyuyorsun, hastalanınca veterinere götürüyorsun, her gün tuvalet yapması için dışarı gezdirmeye çıkarıyorsun… Bunu insanlar neden yapar sizce? Bir insan neden koşulsuz ve karşılıksız uğraşır ki bir şeyle?
Hadi şöyle bir Dünya düşünelim; bir insan bir insanı, hayvanı, nesneyi koşulsuzca ve karşılığı olmadan sevebiliyor. Sabah oluyor ve seni koşulsuz ve karşılıksız seven annen sana mükemmel bir kahvaltı hazırlıyor. Üstünü giyiniyorsun ve dışarı çıkıyorsun. Herkes apartmanların önüne bir kap hayvanlar için mama koymuş hem de bir karşılığı olmadan. Otobüs durağının önünden geçiyorsun ve iki insan yaşlı bir teyzenin otobüsten inmesine yardım ediyor. Yürümeye devam ediyorsun ve iki tane birbirini seven genç el ele yürüyor hem de hiç bir karşılık beklemeden seviyorlar birbirlerini. Öğlen oluyor, bir pastaneye poğaça ve ayran almak için gidiyorsun, ama görüyorsun cüzdanını evden çıkarken yanına almayı unutmuşsun. Tam geri dönecekken pastanede çalışan amca: ”Gel yeğenim bu sefer benden olsun.” diyor. Ne kadar utansan da o poğaçayı ve ayranı alıyorsun. İnsanların gram kazancı yokken birbirlerine yardım yapıyorlar. Nedeni nedir peki bunun?
Bunun nedeni belki de insanın içinde derin bir bağlılık, empati ve sevgiye dair bir ihtiyaç olmasıdır. İnsanlar, başkalarının acısını hissettiklerinde, birinin sıkıntısını gördüklerinde ya da bir canlının ihtiyaç duyduğunu fark ettiklerinde, bunu bir şekilde hafifletme isteğiyle hareket ederler. Koşulsuz sevgi, aslında insana dair en temel duygulardan birisi gibi görünüyor. İnsanlar neden başkalarına yardımcı olurlar, neden bir hayvanın ya da yabancı birinin ihtiyacını giderirler? Çünkü bu, insanın psikolojik olarak doyuma ulaşma yoludur.
Belki de bu tür eylemler, başkalarının iyiliği için yaptığımız şeylerin, aslında bizi daha iyi, daha tam hissettirdiği gerçeğine dayanıyordur. İnsanın doğasında bir bağ kurma arayışı vardır; bu bağ, hem duygusal hem de toplumsal anlamda ona bir anlam katar. Her bir iyilik, küçük de olsa, insanın dünya üzerindeki yerini biraz daha anlamlı hale getirir.
Sonuç olarak, insanların başkalarına, hayvanlara veya çevrelerine koşulsuzca yardım etme ve sevgi gösterme isteği, aslında derin bir içsel bağlılık ve empati arzusundan doğar. İnsan, sadece kendisiyle değil, başkalarıyla da bağ kurarak kendini daha tam, daha anlamlı hisseder. Koşulsuz sevgi, yalnızca başkalarına yardım etmek değil, aynı zamanda insanın kendi içsel dünyasında bir denge kurmasıdır. Yardım etmek, karşılık beklemeden başkalarının hayatına dokunmak, insana içsel bir tatmin sağlar. Bu, insanın evrimsel olarak sosyal bir varlık olmasının ve toplumsal bağlarla kendini var etmesinin doğal bir sonucudur.