Akdeniz bölgesinde aralarda derelerde harika bir yerde Karpuzlu Köy denen bir yer varmış. Bu köy deniz kenarında , yemyeşil ağaçlarla çevriliymiş. Burada insanlar karpuz ekerek geçinirlermiş. Bu köyün en sevilen meyvesi karpuzmuş. Karpuzları o kadar tatlıymış ki heryerden insanlar gelip o karpuzlardan yemek istermiş. Bu yüzden her sene Ağustos ayının 17 sinde ” Karpuz Festivali” olurmuş. Bütün köylü ve başka yerlerden birsürü insan gelip eğlenir , dans eder,müzik dinler, hoplar zıplar ve bol bol karpuz yerlermiş. Bütün köy gibi Mert de festivale gitmiş. Mert yeşil gözlü, sarı saçlı, 156 cm boylarında bir çocukmuş. Bu çocuk çok utangaçmış. Festivalde gezinirken Sinem’i görmüş. Sinem kahverengi gözlü, siyah saçlı ve zayıf bir kızmış. Mert ile Sinem bebeklikten beri arkadaşmış. Mert dans etmek istiyormuş ama çok utanıyormuş. Sinem ise dans etmeyi çok sevdiği için sürekli hoplayıp zıplıyormuş. Mert uzaktan onu izliyormuş. Çok eğlendiğini görünce daha fazla dayanamayıp Sinem’in yanına gitmiş ve demiş ki; ” benimle dans eder misin?” Bunu söyler söylemez o kadar utanmış ki yanakları karpuzun içinden daha kırmızı olmuş. İçinden ” inanmıyorum, bu sözler benim ağzımdan mı çıktı?” demiş. Ama Sinem onu bebeklikten beri tanıdığı için ne kadar utangaç olduğunu biliyormuş ,”hadi gel , eğlenelim” demiş ve onu piste çekmiş. Festival bitene kadar dans edip eğlenmişler…..
Karpuzlu Köy…
(Visited 134 times, 1 visits today)