KARNAVAL

O gün çok ama çok heyecanlıydım çünkü bir yıl önce planladığım karnaval tam olarak o gündü. Sabah beşte kalktım ve hazırlıklara başladım çünkü karnavalı izlemek yerine, onu yönetiyor olacaktım. Karnavalımın sloganı “Eğlence bizim işimiz, eğlenmeyecek gelmesin!” idi. Uzun süren çalışmaların ardından, tüm hazırlıklar neredeyse tamamlanmıştı. Ancak, yeterince balon şişirilmemişti ve sınırlar henüz belirlenmemişti. Yarım saat sonra bu eksiklikler de giderildi ve sandalyeler dizildi, yemekler masalara servis edilmeye başlandı.

Akşam altı civarında, neredeyse herkes gelmişti ve artık karnaval başlayabilirdi. İnsanlar büyük bir heyecanla bekliyordu ve nihayet o an geldi, karnaval başladı. Karnavaldaki gösteriler arasında geçit arabaları, dansçılar, kostümlü hayvanlar ve en önemlisi bayraktarlar vardı. Bayraktarlar çok önemliydi çünkü bayraklar üzerinde renkli ışıklar yanan lambalı ipler geçit arabalarına bağlıydı. Eğer bayrak düşerse, karnaval mahvolurdu. Bu yüzden hem heyecanlı hem de endişeli bir bekleyiş içindeydim.

Yemek olarak dönerler, kebaplar, balıklar, köfteler, lahmacunlar, tavuklar, pilavlar; tatlı olarak ise baklavalar, pişmaniyeler, aşureler, sütlaçlar, künefeler ve şekerpareler vardı. Karnavalın flamaları ise ayrı bir güzellikteydi. Gördüğüm kadarıyla herkes çok eğleniyordu, hatta birkaç kişi flamaları almaya çalışıyordu.

Kısacası, hayatımın en eğlenceli günüydü. Umarım hayatım boyunca böyle karnavallar planlamaya devam ederim.

(Visited 5 times, 1 visits today)