Sıradan bir gündü. İnsanlar işlerine, çocuklar okullarına gidiyorlardı. Her şey çok sıradan ve sakindi. Ta ki o güne kadar. Karıncalar karınlarını doyurmak için yemek arıyorlardı. 2 katlı ve bahçeli bir evdelerdi. Hemen evin içine girdiler ve bir şeyler aradılar. Evde yaşayan insanlar onlara zehir sıktı ve birkaçı zehirlendi. Geriye kalanlar yuvaya döndü ve kral karınca bütün karıncaları toplayıp o eve gittiler. Karıncalar evi ayakta tutan kolonları deldiler. Ev çok zayıflamıştı. Ev sahipleri karıncalarla başa çıkamadılar çünkü ne kadar küçük olsalar da kalabalıklardı. Karıncalar diğer karınca yuvalarını kendi sürüsüne katmışlardı. Artık milyonlarca karınca evlere binalara saldırıyorlardı. Bunları gören böcekler de karıncalara katılıp insanların yaptıkları her şeyi yok ediyorlardı. İnsanlar kendilerine karıncaların aşamayacağı bir sığınak kurmuşlardı. İnsanlar hatalarını anlamışlardı fakat karıncalar kabul etmiyorlardı. Karıncalar ve böcekler insanlar gibi yaşamaya başlamışlardı. Kendilerine de ordu bile kurmuşlardı. Yeni binaları kendileri kuruyorlardı. İnsanların bıraktıkları kitaplardan dergilerden bilgiler edinip kendi teknolojilerini kurmuşlardı. İnsanlar artık yaşayamaz hale gelmişlerdi. Çünkü karıncalar her yeri istila etmişlerdi. İnsanlar karıncalarla başa çıkamayınca barış kurmak istediler ve karıncalardan özür dilediler. Karıncaların yaşamaları için onlara yeni bir alan oluşturmuşlardı. Eğer karıncalar barışı kabul ederse insanlar artık onlara zarar vermeyeceklerdi. Kral karınca düşündü. İnsanlarla barış yapmaya karar verdi. Artık karıncalar ve insanlar barışı sağlamışlardı. Ülkede hayat normale dönmüştü. İnsanlar artık karıncalara zarar vermiyorlardı.
Karıncalar ve İnsanların Savaşı
(Visited 26 times, 1 visits today)