Ben üç yaşımdan beri bir kardeş istiyordum. Annem bana hep yapacağım sana bir kardeş diyordu. Bir gün gerçekten söylediği olmuştu. Trabzon’da iken annem hastaneye gitmişti ve geldiğinde bana artık bir kardeşimin olacağı müjdesini verdi. Ben çok sevinmiştim çünkü artık benim de bir kardeşim oluyordu. Anneme ‘ne kadar beklemem gerekiyor’ dediğimde annem ‘bana dokuz ay’ dedi. Bir yandan da üzülmüştüm çünkü dokuz ay beklemek istemiyordum. Ama bu dokuz ay boyunca annem her doktora kontrole giderken beni de götürdü. Doktor teyze annemin karnından bana kardeşimi gösteriyor ve resmini çekip bana veriyordu. Böylelikle aylar geçti ve beklenen o gün geldi.
Hastanedeydik çünkü artık kardeşim doğuyordu. Kardeşim doğup odaya getirdiklerinde onunla ilk karşılaştığımızda benim işaret parmağımı tutmuştu. Elleri mosmordu. Annem de ameliyathaneden dönünce bana ‘kardeşinin adı ne olsun’ diye sordu. Ben de ‘ATAKAN’ dedim. Annem hastanede iki gün kalmıştı. Ben birinci günü babaannem de, ikinci günü ise eşyalarımı alıp annem ile beraber kalmıştım. Hastanede anneme yardımcı oluyordum. Annemin ağrıları vardı, yürümesi gerekiyordu. Ben her zaman anneme yürümesi için yardım ediyordum. Yürümesi gerektiğini söylüyordum ve annemin koluna girip hastanede beş tur attırıyordum. Annemin canı acıyordu ama yine de çok mutluydu tabi ben de çünkü kardeşim doğmuştu artık.
Şimdi kardeşim on aylık oldu. Ben ona her zaman aba demesini öğretiyorum. Kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü ben onun her döneminde yanında olup ona büyüdüğünde anlatabileceğim. Kardeşim büyüdüğünde parkta oynatmayı, elinden tutup okula götürmeyi hayal ediyorum. Bence bu hayatta herkesin bir kardeşi olmalı. Annem her zaman bana der ki ‘bu hayatta aynı sevinci beraber paylaşıp aynı acıları da beraber hissedebileceğin yegane varlıktır kardeş’.