TÜBİTAK tarafından desteklenen bir araştırmaya göre, kardeş sayısı çok olan çocukların hayatta daha başarılı olduğu ve bu çocukların daha mücadeleci bir kişiliğe sahip olduğu belirlendi.
100 öğrenci üzerinde yapılan araştırmalarda, öğrenciler kardeş sayılarına göre sınıflandırıldı. Bu sınıflandırmada 25 lise öğrencisi tek çocuk, 25 lise öğrencisi çok kardeşliydi. 50 kişilik lise öğrencisinin oluşturulduğu bu iki sınıflandırmaya aynı şekilde orta okul öğrencileri de eklendi. Ardından 100 lise ve orta okul öğrencisi ile yüz yüze görüşmeler yapıldı.
Ortaya çıkan sonuçlarda çok kardeşli olan çocukların daha mücadeleci, kendisini daha iyi ifade edebilen ve daha başarılı oldukları belirlendi. Buna göre çok kardeşli çocukların yüzde 68’i uyum sağlama ve arkadaş edinme konusunda daha iyiler. Grup çalışmalarında ise çok kardeşli çocuklar yüzde 64 oranında daha başarılılar. Ayrıca çok kardeşli çocukların yüzde 79’u paralarını çok daha iyi yönetebiliyor ve daha tutumlular.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Psikolog Ayşenur Aydın Aslan, çok kardeşli çocukların kardeşler arası yaşanan çatışmalarda haklarını savunmayı öğrendiklerini ifade ederek, bu çocukların daha sevilen olmak için mücadele ettiğini belirtti. Tek olan çocukların tüm ilginin zaten kendilerinde olduklarını bildiklerini ifade eden Aslan, çok kardeşli çocukların meslek ve okul hayatlarında daha başarılı olduklarının tespit edildiğini söyledi.
Kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse küçüklüğümden beri ağabeyimle kavga ederiz. Çoğu zaman o büyük ve erkek olduğu için istenmeden de olsa birtakım ayrıcalıklar yaşadık. Örneğin yeme önceliği onda olurdu. Bir yemek arttıysa genellikle ilk ona teklif edilirdi. Çok net bir şekilde hatırlıyorum ki en küçük şeyi bile eşit paylaştırmaya özen gösterirdim. Çünkü haksızlığı görmüş ve hakkımı savunmayı her evrede öğrenmiştim. Bu şekilde büyümemin sonucunda her zaman hakkımı aramayı deneyebiliyorum. Hatta birçok öğretmenimin annemle konuştuğu şey kızınız hakim olmayı mı düşünüyor sorusu oldu. Bunu bana söylediklerinde ben de her defasında annemlere sebebini ve bir bakıma beni gelişmek zorunda bıraktıkları için teşekkürlerimi onlara ifade ettim.
Yakın çevremdeki arkadaşlarımdan gördüklerim üzerine diğer görüşüm de, kardeşi olmayan arkadaşlarımın olanlara göre çok daha utangaç olduklarıdır. Bazıları sırada yerini gasp edenleri uyarmaya bile cesaret gösteremiyor. Diğer insanların düşüncelerini, onlara karşı nasıl davranmaları gerektiğini ve görünüşlerini her şeyden çok düşünen tek çocuk arkadaşlarım çok oldu. Kardeşi olanlarsa genellikle tam aksine, bu tip şeyleri gereğinden fazla umursamayan ve daha rahat insanlar olmuştur.