Uzak bir galakside, uzak bir gezegende, onlara çok yakın olan ısı kaynağı gezegen, birden fazla ısı vermeye başlayınca, bu gezegende yaşayanlar, gezegenlerinin etrafına bir koruma kalkanı yapmışlar. Bu koruma kalkanı, ısı veren gezegenin zararlı ışınlarını kesmiş ama aynı zamanda ısı veren gezegenin aydınlığını da kesmiş. Tüm gezegen karanlıkta kalmış.
Karanlıkta kalmalarının ardından 3000 yıl geçmiş, üzerinde yaşayan canlıların, gözleri küçükmüş ama çok keskin görmeye başlamışlar. Vücut tüyleri onları soğuktan korumak için uzamış.
Teknolojilerini geliştirip, gezegeni aydınlatmaya başlamışlar. Ama ısınma problemini tam olarak çözememişler. O yüzden giysi teknolojilerini geliştirmişler. Çok sıcak tutan kıyafetler yapmışlar. Ama bir zaman sonra bu kıyafetler tenlerini zedelemeye başlamış. Başka gezegenlerden gelip bu işi çözmeye çalışmışlar. Ama başarılı olamamışlar. Farklı bir gezegene taşınma fikrini düşünmüşler ama o fikir de onlara çok zor gelmiş. Bu karanlığa ataları gibi alışmaktan başka çare bulamamışlar. 5000 yıl sonra artık 5000 yıl önceki atalarına hiç benzememeye başlamışlar. İki ayak üzerinde yürümekten 4 ayak üzerine geçmişler, kılları daha da uzamış ve artık kıyafet giymemeye başlamışlar, gözlerinin içinde 2. bir göz kapağı çıkmış, elleri pençe gibi olmuş.
Karanlık ve soğuk 5000 yıl içinde, bir ırkı bambaşka bir şekle sokmuş. Doğa ve dış etkiler, canlıların yaşaması için onları değiştirmiş.
Karanlıktaki Zorluk
(Visited 4 times, 1 visits today)