Karanlıktaki Adam

Çok az kalmıştı. Artık hissedebiliyordum. Sonunda eve varmıştım! Hemen koşarak gittim ama karanlıkta bir şeyin geçtiğini gördüm. Merak ettim ve el fenerini açtım. Bir anda kafasında çuval olan bir adam bana koşmaya başladı. Hemen kaçmaya başladım. Adam çok hızlıydı ve hemen bana bir şeyler atmaya başladı. Hemen alıp baktım. Bu bir darttı. Dartı yerden alıp adama attım. Bacağını tutarak yere düştü ve hemen gidip kafasındaki çuvalı açtım. Bu beni bayıltan adamdı. Hatırladığım en son şey sokakta dolaşırken kafama bir şey gelip gözlerimi kapattığımdı. Bunu neden yaptığını sordum ve bana, “Sen elimdeki her şeyi aldın.” dedi. Ne yaptığımı hatırlamıyordum. “Benim adım David Armstrong.” dedi. Benim bir suçum yoktu. Bunda bir yanlışlık olmalıydı. Adam hemen kalktı ve kaçtı. Ne olduğunu anlamamıştım. Eve gidip adamı araştırdım ve adamın bir fabrika çalışanı olduğunu gördüm. Bir araba fabrikasıydı. Hemen oraya gittim ve adamı sordum. Adam işten geçen gün ayrılmış. Çıkmadan öncede bir mektup bırakmış. Hemen gidip mektubu okudum ve adamın tek parasının çalındığını öğrendim. Bunu ben yapmamıştım. Eve gittim ve garip bir şekilde adam kapımın önünde bekliyordu. Bana parasını vermem gerektiğini söyledi. Parası bende değildi. Adama parasının bende olmadığını söyledim. Adam bana doğru yürümeye başladı ve hemen telefonu açıp polisi aradım. Adam telefonumu alıp attı. Ama artık çok geçti. Polise adresimi vermiştim bile. Hemen beni tuttu ve evden aşağı sarkıttı. Çok yüksekti. Bildiğim tüm duaları okuduktan sonra tam beni atacakken polis geldi ve adamı tutukladı. Meğer adam benimle iddiaya girmiş ve kaybetmiş. Artık evimdeydim ve çok rahatlamıştım.

(Visited 40 times, 1 visits today)