Karamsarlığın Sonu

Birkaç gün önce sabah hafif bir boğaz ağrısıyla uyandım. Yataktan kalkmak istemiyordum. Sanki belliydi bütün günün yolunda gitmeyeceği. Çoğu günüm böyle geçerdi zaten. Kulağımda müzik ve birçok düşünce ile günlerimi geçirirdim. Hayatta yuvarlanıp gitmek sözünün tanımı gibi hissederdim.

Elime telefonumu alınca saatin on buçuk olduğunu gördüm. Hemen kendimi yataktan attım ama bir önceki günün gecesi yerde bıraktığım spor çantasının askısına takıldım ve düştüm. Kalkmam birkaç dakikayı buldu. Yerdeyken sanki kalkasım yokmuş ve gün boyu orda yatıp uyumak istiyordum gibi hissettim. Ama biraz yerde durduktan sonra yataktan kendimi fırlatma amacımı hatırladım, arkadaşımın doğum günü vardı. Hızlıca hazırlandım ve kahvaltı yapmak için mutfağa gittim. Normalde geceden kendime yulaf hazırlardım ama önceki gece yağmurlu havada yatağımdan dışarıyı izlerken düşüncelerimle beraber uykuya daldığım için unutmuştum. Bir dilim ekmeğe reçel sürdüm ve yanında çay ile yedim. Pek doyurucu veya tatmin edici olmasa bile her zamanki gibi buna muhtaç olan ve bunun hayalini bile kuramayan insanların olduğunu düşünerek kahvaltımı hızlıca bitirdim. Sakar bir insanımdır zaten sabah olandan anlamışsınızdır. Nasıl oldu anlamadım ama sanırım kolum çarptı ve çayım yere döküldü. Hem en sevdiğim bardaklardan biri kırıldı hem de üstümdeki beyaz gömlek lekelendi. Mutsuz ve depresif bir insanımdır ama buna rağmen titizimdir. Hemen yeni bir kombin yaptım ve bardağı orda unutup dışarı çıktım. Otobüs durağı hemen evimin altındaydı. Otobüsün gelmesine 5 dakika olmasına rağmen asansörden inince otobüsün geçtiğini gördüm. Oracıkta yere çöküp bağırmak istedim ama yapamadım. Tam umudumu kaybetmişken arkadaşımı kapının önünde gördüm. O an o kadar mutlu olmuştum ki yüzümde uzun zamandır belirmeyen bir tebessüm oluştu ve hemen arabaya bindim.

Biraz sürüş sonrasında partinin olacağı restorana vardık. İçeri girince birbiriyle samimi birçok insan gördüm ama ben hiçbirini tanımıyordum. Pek dışa dönük birisi olmasam da arkadaş canlısı birisiyimdir. Tüm bu karamsarlığım ve depresyonum 13-15 ‘li yaşlarımdan kalan anılarım kırgınlıklarım ve geri kalmışlıklarım yüzündendi ama bunu değiştirmeye niyetim yoktu çünkü yalnızlıkla ve depresyonla resmen bütünleşmiştim. Başka insanlar beni hep böyleyim sanırlar ama ben bazı olaylardan bazı deneyimlerimden ve yaşadıklarımdan dolayı böyle biri olmuştum. Zaten yalnız ve sessiz biri olduğum için partide çok yalnızlık çekmedim ama oradaki diğer insanlar gibi mutlu olmayı da istemedim değil. Tam partiden gitmeden önce kapıdan bir kız girdi. Sanki tüm karamsarlığım yok olmuş mutlu ve dışadönük biri gibi hissettim. Duraksadım ve bu hissi sonuna kadar tattım. Aklıma gelen şey aşktı. Aslında ilk görüşte aşka çok inanmasam da galiba kendi silahımla vurulmuştum. O an içimde reddedilme korkusu bir anda yok oldu ve yanına gidip adını sordum.

Biraz konuştuk ve şu an hala kendisi ile konuşuyorum. Onunla tanıştığımdan beri tüm bu kötü ve karamsar duygular yok olmuş gibi hissediyorum. O gün sabah yataktan kalktığım için. Düşünce geri kalktığım için ve otobüs geçince vaz geçip gitmediğim için o kadar mutluyum ki yaptığım en güzel şeylerden biri olup olmadığı tartışılır ama son zamanlarda başıma gelen en iyi olay olabilirdi.

(Visited 6 times, 1 visits today)