Karadelik ve Olay Ufku Teleskobu

Karadelik nedir? Karadelikler, uzayda yol alan hiçbir madde veya radyasyonun kaçamayacağı kadar büyük kütleçekimalanlarıdır. Aslında karadelikler, ölü yıldızlardır; çünkü büyük kütleli bir yıldızın yakıtı bittiğinde, kendi üzerine çöker ve bir kara delik oluşturur.

Bir kara deliğin yoğunluğunu şöyle düşünün: Güneş’ten onlarca, yüzlerce, binlerce, hatta kimi zaman milyonlarca ve milyarlarca kat büyük bir kütleyi hayal edin. Bu kütlenin hepsini, İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna kadar olan mesafede bir hacme sıkıştırdığınızı düşünün.

Geçen aylarda bilim dünyası M87 galaksisinin merkezindeki süper kütleli bir karadelikten çekilen il gerçek fotoğraf ile sarsıdı. İlk etapta M87 ve Samanyolu galaksilerinin merkezlerindeki süper kütleli karadeliği görüntülemeye çalışan Olay Ufku Teleskobu ( Event Horizon Telescope) projesi, önceliği bize 55 milyon ışık yılı gibi büyük bir uzaklıkta da olsa daha büyük ve daha parlak bir karadeliğe sahip olan M87’ye verdi.

Peki nasıl oluyor bu? Olay Ufku Teleskobu, Dünya’nın sekiz adet milimetre teleskobunun birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir projedir. Aslında bu amaçla inşa edilmiş tek bir teleskop ya da bu projeye adanmış bir teleskop projesi değil, onun yerine daha önceden uzun yıllarır farklı amaçlarla kullanılan teleskopların, birleştirilip bu amaçla kullanılması olarak düşünebiliriz.

Proje için kullanılan teleskoplar,  dünyanın birçok farklı bölgelerinde ve birbirlerine çok uzak mesafede bulunuyorlar. Bunlar: Şili, Meksika, İspanya, Arizona, Hawaii ve Güney Kutbu gibi farklı bölgelerde bulunuyorlar.

Dünya’da hareketli en büyük iki radyo teleskop olan Almanya’daki ve Batı Virginia’daki teleskoplar, 100 metre çapında çanağa sahiptir. Bundan daha büyük hareketli çanak yapımı, mühendislik olarak büyük sorunlar meydana getirebileceğinden dolayı inşa edilmiyor. Bu limiti aşabilmek için astronomi dünyası interferometri yöntemi ile birbirlerine uzak, nispeten küçük teleskopları birleştirerek aynı anda,  aynı hedefe doğru yönelip gözlem yapmayı ve böylece taban alanını genişleterek çözünürlüğü arttırmayı başardılar. Bu tekniğin temeli 100 yıldan önceye dayansa da, radyo astronomide ilk olarak 1940’larda radyo teleskop çanakları birleştirilerek gözlem yapılmaya başladı. Burada temel alınan en önemli nokta, her bir radyo teleskobuna gelen radyo sinyallerinin elektronik olarak yükseltilebilmesi ve birleştirilmesinin Fourier yöntemi ile kolayca yapılabilmesidir.

Önceleri birbirlerine birkaç yüz metre ara verilerek birleştirilen bu radyo teleskoplar, 1976 yılında ABD, Sovyetler Birliği ve Avustralya’daki antenlerin birleştirilmesi ile ilk geniş tabanlı radyo interferometrisinin temelini atmış oldu. Sonraları bu gözlemlere birçok farklı ülkelerden antenlerin katılması ile büyük uluslararası projeye dönüştü.

KAYNAK;

-Wkikipedia.com

-Evrimagacı.com

(Visited 109 times, 1 visits today)