Veba hastalığı geçmiş yıllarda özellikle Ortaçağ’da çokça rastlanan hatta dünyanın büyük bir kısmını öldüren bir hastalıktır. Kara ölüm diye de adlandırılan bu hastalığın lakabının iki tane anlamı var. İlk anlamı: Hastalığın bir belirtisi olan derideki kara lekeler, yaralardan gelmekte, ikinci anlamı: Aslında burada mecazi olarak kullanılmıştır kara anlamı.Yani sıkıntılı,kederli anlamı vermektedir. Bazı yerlerde ise büyük ölüm olarak adlandırılır.
1343-1357 yıllarında Avrupa’da çok büyük bir yıkıma sebep olmuştur. Sadece Avrupa’da değil birçok bölgede görülmüştür. Osmanlı da bu hastalıktan çok fazla etkilenmiştir. Avrupa’daki şehirlerde bu salgın azalırken bizde çoğalmaya başlamıştı. Çünkü Avrupa’dan kaçan insanlar Osmanlı’ya gelerek buradaki insanları ve hayvanları da hasta etmiştir.
Tarih boyunca veba hastalığı boyunca birçok inanış benimsenmiştir. Bunlardan bazılarını anlatmak istiyorum. İlk olarak o dönemlerde cadılara inanılıyordu ve bu kara ölüm hastalığını başlatanın cadılar olduğu düşünülüp birçok insan cadı diye, suçsuz oldukları halde öldürüldü. Bunun da bir çare olmadığı anlaşıldı ama birçok insan çoktan ölmüştü. Aynı şekilde Yahudilerin vebayı yaydığı düşünüldü ve yine birçok insan öldürüldü. Bir diğer okuduğum bilgiye göre ise İsrailoğulları, Firavun’un zulmünden insanları korumak için gönderilen, buna karşı çıkanların ise veba ile cezalandırıldığından bahsedilmiş.
Veba hastalığı Tevrat ve Kur’an-ı Kerim’de de geçiyor. Kur’an-ı Kerim’de yazan bir ayette veba hastalığı verilmiştir: “Bir yerde veba olduğunu işittiğiniz zaman o yere, onun üzerine gitmeyiniz. Ve bulunduğunuz yerde veba zuhur edince de, oradan kaçarak o yerden çıkmayınız.” Buradaki ayette de gördüğünüz gibi veba hastalığı bizim olduğumuz yerde kalmamız ya da bir yerde veba hastalığı varsa oraya gitmememiz gerektiğini anlatır. İtalyan yazar Baccacio’nun dediği gibi: “Babalar, oğullarını; anneler, bebeklerini terk ediyor; hizmetçiler, hanımlarından kaçıyor, noterler ölülerin son arzularını kaydetmekten vazgeçiyor; doktorlar, rahipler ve rahibeler, hastaları ziyarete gitmiyorlardı. Kimse Hıristiyan usullerine göre gömülemiyordu; evler birer mezarlığa dönüşmüştü.”
Veba hastalığı genelde farelerden bulaşır. Ve oradan da insanlara yayılır. Yani bulaşıcı bir hastalıktır. Baş dönmesi, kusma, titreme, halsizlik, kanın birikmesi sonucu oluşan siyah lekeler veba hastalığının belirtisidir. Veba hastalığının günümüzde tedavisi var. Vebanın tedavisi antibiyotikler ve aşılar ile sağlanır. Veba hastalığına karşı alınabilecek önlemler ise temiz, güneş alan bir ortamda bulunmak, farelerden olabildiğince uzak durmaktır.