Bir gün sıkıcı sıkıcı beklerken evde bir çan çaldı. bu film çanıydı. Hemen hazırlandım ve mutfağa koştum. Annem ‘The Doors’ adlı bir film seçmişti ama arabamız yıkamadaydı. Aklıma bir fikir gelmişti. Annemin cüzdanını aldım ve taksi çağırdım. 15 dakika boyunca yoldaydık. Sonunda geldik. Filme girdik ve filmi izlemeye başladık. Film şöyleydi:
‘Player’ adlı biri asansöre bindi. Asansörden indi. üstünde 0001 yazan bir kapı vardı. Kapıdan girdi ve böylece üstünde 0005 yazan kapıya geldi ve ışıklar yanıp söndü. Player hemen dolaba girdi. Önünden ‘Rush’ adlı bir canavar geçti. Player dolaptan çıktı ve seri seri üstünde 0006,0007,0008,0009,0010,0011,0012,0013,0014 yazan kapıları geçti. 0015’e geldiğinde yine ışıklar yanıp söndü ama player dolaba girmedi.
10 DAKİKA SONRA
Sonunda 0030 numaralı kapıda ‘seek’ adlı bir canavar Player’ı kovaladı. Player sağa Seek sağa, Player çömeldi, Seek çömeldi. En sonunda Player Seek’in yüzüne kapıyı kapadı. Player kapıyı kontrol ettiğinde üstünde 0049 yazıyordu. Player 0050 nolu kapıyı açtığında….
Figür adlı bir canavar kütüphanenin etrafında geziyordu. Player bazı kitapları aldı ve bir kağıdın yardımıyla bir şifre bulmuştu. Şifre :114 idi Player hemen şifreyi bir kapı şifresine yazdı ve kaçtı.
15 DAKİKA 30 SANİYE SONRA
Player 0080 numaralı odaya geldiğinde Seek yine geldi. Bu sefer daha zordu. Player hızlıca 0100 numaralı odaya geldi. Figür oradaydı. Player Figür’e de yakalanmadan elektriği yapıp bir asansörle kaçtı. Bu dünyanın en iyi günüydü.