Herkesin belli başlı olarak inandığı veya doğru varsaydığı şeyler vardır. Ki doğru saydığımız bilgiler günlük yaşantımızda bile karar verirken fark etmeden bizi etkilerler. Peki ya bu inançlar insanı köleleştirir mi?
- yüzyılda bence hepimiz dünyanın düz olmadığına inanıyoruz. Hatta buna inanmak denemez çünkü bu %100 doğru. Ama her görüşün doğruluğu bu tarz bir kesinlik oranıyla ortaya çıkarılamaz. O yüzden her bir inanç insanın kendi yargılama seviyesine göre bir doğruluktadır.
Her gün onlarca karar veriyoruz. Ne kadar çok karar verdiğimiz ya da verdiğimiz bu kararların hayatımızı ne kadar etkilediğinin farkında da pek varmıyoruz. Eğer varsak da ne değişir ki. Sonuçta seçimlerinizi hepsi bizim için en iyi olanlar. En iyi seçimden kastımız ne pek? Ya da bir seçimin iyiliğine bizi ulaştıran şey ne? Bir kararın doğruluğunu ne belirler?
Yapığımız bu sayısız seçimin doğrularını ve yanlışlarını bizim inançlarımız belirler her ne kadar fark edilmese de. Bu inançlar ve doğrular ülkeden ülkeye hatta insandan insana değişiklik gösterebilir. Diyelim ki senin için akademik başarı çok önemli ve gelecekte yapacağın işin de toplum tarafından onaylanmasını doğru buluyorsun. Diğer biri için ise akademik başarı veya meslek seçimi sadece yolun bir parçası ve önemli olan ise nereye varırsan var hep kendi istediğinin olması önemli. Bu iki farklı inanca sahip olan insanlar iki farklı olayı çok farklı yorumlarlar. Bu yorumlananlar ise inançlarının bir yansımasıdır.
Galileo herkesin doğrusuna ters düşen bir şey ortaya sundu. Bugünlerde bizim tartışma ihtiyacı bile duymadığımız bir şey. Dünyanın yuvarlak olduğunu öne sürdü. Fakat o dönemde insanların inancına ters düşen bir görüştü bu ve bu yüzden cezalandırıldı. Tekrar o dönemle devam edersek genel olarak yeni görüşlerin pek hoş karşılanmadığı o fark edebiliriz. Sadece çoğunluğun inancı doğru sayılıyordu. Bu da şu anki konumuza verilebilecek çok somut bir örnek sunuyor bize. Bu toplum kilise tarafından söyleneni doğru sayan bir toplumdu. Doğrular keskin bir çizgiyle belirlenmişti tıpkı yanlışlar gibi. Ortaya bir görüş attın diyelim ki. Çok hoş geri dönüşler almazdı. Her ne kadar dediğin aslında doğru da olsa veya ölçülemeyecek bir görüş de olsa cezalandırılırdın. Çünkü içinde bulunduğun toplum inançlarından dolayı köleleşmiş bir toplum.
Kısacası kesinleşmiş ve kalıplaşmış herhangi bir düşünce insanı geride bırakır. Yeni bir inançla karşılaştığında onu tartıp ölçmeden yanlış olduğunu var saymak yanlıştır. İnanç derken ümitten bahsetmiyorum. Sadece kapalı zihinden bahsediyorum. Kapalı zihniyetli bir birey köleleşmiştir.