Yine çok sıcak bir günde, okula giderken çok fazla üstüne basıldığı için çökmek üzere olan kanalizasyon kapağına bastım ve şansıma kanalizasyona düştüm. Düşer düşmez bağırmaya başladım ama kimse beni görmeyip duymuyordu. Boyum da kısa olduğu için oraya yetişemiyordum. Kanalizasyonda da oradan çıkmak için hiçbir şey yoktu. Ben de kanalizasyonda ileri doğru yürümeye başladım. Burası o kadar soğuktu ki yanıma aldığım çok sıcak tutan ceketimle bile üşüyordum. Uzun bir yol yürüdükten sonra bir tane kapı gördüm. Hiç düşünmeden kapıya doğru koşmaya başladım. Oradan tam uzaklaşmak üzereyken omzuma bir el dokundu ve bana oraya gitmememi, orada on tane yaban domuzu olduğunu söyledi. Bana kendisini takip etmemi söyledi. Onun yanına gittiğimde bir tane kanalizasyon kapağı bulduğunu gördüm. Ora, öbür kapaklardan çok daha alçaktaydı ama yine de boyumuz yetişmiyordu. Biz de bu iğrenç yerde, elimizi iğrenç kokan suda gezdirmeye ve etrafa bakmaya başladık. Bir anda bir bağırma sesi geldi ve o da benim omuzuma dokunan çocuktu. Hemen onun yanına koştum ve çok küçük bir merdiven bulduğumuzu gördüm. Önce o merdiveni kurduk. Sonra o çıkmaya çalıştı ama kapak çok dar olduğu için sığamadı ve yardım çığlıkları attı. onu gören biri onu çekti ve sonra beni gördü. Merdiven çok kötü durumdaydı ve ben zıplar zıplamaz kırıldı ama o beni çekmeyi başarmıştı ve ikimiz de çıkmayı başarmıştık.
