Arkadaşlarımla ormanda tatil yapmaya karar vermiştik. Eşyalarımızı aldık, arabaya koyduk ve yola çıktık. Yanımda oturan arkadaşım da gideceğimiz yeri iyi biliyordu. Anlattığına göre oraya ailesiyle birlikte uzun zamandır piknik yapıyorlarmış. Bu sefer ailesiyle değil, bizimle piknik yapmaya karar vermiş. Yolda tabi bunları konuşurken gideceğimiz yere vardığımızı anlamamıştım.
Geldiğimiz yer kamp yapmak için yeterince genişti. Etrafı yemyeşil ağaçlarla doluydu. Etrafta rengarenk çiçekler vardı. Her yer cıvıl cıvıldı. Resmen cennette gibiydim. Etrafı gezindikten sonra çadırlarımızı kurmak için uygun yeri bulmuştuk. Çadırlarımızı ve sandalyelerimizi kurduk, eşyalarımızı yerleştirdik ve sonunda yapmamız tek gereken şey bir ateş yakmaktı. Onun için odun gerekti. Odun toplama işini bana verdiler. Baltamı aldım, el arabasına koydum. Sonrasında ormanın derinliklerine doğru inip ateş yakmak için uygun ağaç parçalarını toplamaya koyuldum.
İlk başta her şey tıkırındaydı. Ben keyifli keyifli odun topluyor, yanıma aldığım baltayla hepsini uygun ebatta kesiyordum. El arabası tıka basa odun doluydu. Bize birkaç gece yetecek kadar odunu toplayabilmiştim. Ama bir sorun vardı. Geldiğim yeri unutmuş ve ormanda kaybolmuştum.
Gece olmuştu. Etrafta adeta ölüm sessizliği hakimdi. nereye bassam bir çıtırtı duyuluyordu. En sonunda olduğum yerden kıpırdamamayı kendime görev edindim. bir ağacın dibine oturdum. el arabamı önüme çektim ve uyumaya karar verdim ama bir şey eksik gibiydi. Üşüyordum. Hava düşündüğümden soğuktu. Mecburen ateş yakmalıydım. Hay aksi! Çakmağımı kamp alanında unutmuşum. Neyse ki bir çubuk yardımıyla ateşi yakabilirdim. Düz bir tahta parçasının üzerine sivrilttiğim bir çubuğu koydum. Yanına da kolay tutuşabilen bir ot koydum. Çubuğu hızlı bir şekilde çevirmeye başladım. Sabırlı olmam gerekiyordu. En sonunda ateşi yaktım. Etrafını taşla çevirdim ve uyudum. Kamp alanına geri dönmek istiyordum o yüzden yorulmanın da verdiği etkiyle kafamı çantama koyduğum gibi uyuyuverdim.
Sabahın erken saatlerinde kamp alanına doğru yola çıktım. Yolda, dün gece yaşadığım macerayı düşünüyordum. Ormanda kaybolduğumda yanımda sadece baltam ve el arabam vardı. Ancak, bu deneyim beni daha önce düşünmediğim şekillerde güçlendirdi.
Yolda ilerlerken, çevreyi daha dikkatli gözlemlemeye başladım. Dün gece gördüğüm belirgin işaretler ve yolculuğum sırasında keşfettiğim izler beni hala düşündürüyordu. Belki de bu izler bana geri dönüş yolumu bulmamda yardımcı olabilirdi.
Bir süre sonra, dün gece geçtiğim yolda fark etmediğim bir belirti gördüm. Ağaçların arasından süzülen güneş ışığı, yerdeki yaprakların üzerinde parlak bir şekilde parlıyordu. Yaklaştığımda, yerde bir iz gördüm, dün gece baltamla kestiğim ağaçların izi. Bu, geçtiğim yolu işaret ediyordu!
Hızla izleri takip etmeye başladım ve sonunda kamp alanına geri döndüm. Arkadaşlarım beni heyecanla karşıladılar ve kaybolduğum için meraklandıklarını söylediler. Onlara maceramı anlattım ve nasıl geri dönüş yolunu bulduğumu açıkladım. Bu deneyim bana sadece ormanda hayatta kalma becerileri kazandırmamıştı, aynı zamanda arkadaşlarımın benimle birlikte olmasının ne kadar değerli olduğunu da anlamama yardımcı olmuştu .