Kamp Macerası

Arkadaşlarımla sıkıldığımız için farklı bir aktivite yapmaya karar verdik. Hiç kamp yapmamıştım, bu yüzden arkadaşlarıma kamp yapalım mı diye sordum. Onlar da bu fikri kabul ettiler ve birlikte kampa hazırlanmaya başladık. Birimiz markete, birimiz kamp eşyalarının bulunduğu mağazaya (çadır, el feneri vb.), bir diğerimiz ise hepimizin ailesine haber veriyordu. Toplam dört kişiydik ve eğleneceğimizi düşünüyorduk. Eşyaları hazırladık ve yola koyulduk. Biraz ilerleyince ıssız bir orman bulduk, dağlık bir yerdi. Çadırı kurmaya başladık ama o kadar çok zaman kaybetmiştik ki hava kararmaya başladı. Isınmak için ateş yakmaya karar verdik. Biri taş, biri odun, diğeri çalı çırpı topluyordu. Odun toplama görevi bana verilmişti. Fakat odun toplarken biraz fazla uzaklaştım galiba, çünkü ne çadırı ne de herhangi bir fenerin ışığını görebiliyordum. Bir an önce odunları toplayıp dönmek istiyordum. Biraz geç aklıma geldi, geldiğim yoldan geri dönebilmek için iz bırakıyordum. Odunları toplamıştım ama izlediğim yoldan geri dönebilmişim, gerisi yoktu. Kaybolduğumu düşünüyordum ki gerçekten de kaybolmuştum. Buraya gelirken bir mağara görmüştüm, onu buldum ve içini biraz gezdim. İçerisi dışarıya göre biraz daha soğuktu ve bir sürü yarasa ile böcek vardı. Biraz huylanmış olsam da idare etmek zorundaydım. Bir yol bulup çadıra dönmeliydim. Sonra yağmur yağdığı için yerlerin çamur olduğu aklıma geldi. Eğer ayak izleri silinmediyse onları takip ederek kamp yerine ulaşabilirdim. Tahmin ettiğim gibi oldu, kamp yerine ulaşmıştım. Arkadaşlarım da ben de getirmemiz gereken eşyaları getirmiştik. Ateş yaktık ve biraz ısındık. Geceyi orada geçireceğimizden dolayı çantadaki pikeleri çıkardık. Hiçbir ses gelmiyordu, sanırım güvendeydik. Bu yüzden rahatlıkla uyuduk. Yarın ilk iş burayı toplayıp evlerimize geri dönmekti. Arkadaşlarıma kaybolduğumu anlatmadım çünkü korkmalarını istememiştim.