Bir gün ben, Ada, Yağmur ve Öykü Ece kamp yapmaya gittik. Yemekleri pişirmek için ateş yakacaktık, odun toplamaya gittik. Ben şöyle dedim: “ Ada sağa doğru gitsin, Yağmur sola gitsin, Öykü Ece aşağı tarafa ve ben de yukarı tarafa bakayım” dedim. Herkes tamam dedi ve işe koyulduk. Ada birden nereye gittiğini şaşırdı. Sağda mıydı, solda mı? Yukarıda mı, aşağıda mı? bilemedi. Ada’nın karşısına birden Yağmur çıktı. Ada Yağmur’ a “Senin sola gitmen gerekmiyor muydu? “ diye sordu. Yağmur “Ee ben zaten soldayım, sen karıştırdın bence” dedi. Sonra ben de kayboldum ve artık akşam olmuştu. İyice karanlık olduğu için yönümü bulamaz olmuştum. Herkes çok açtı. İyiki herkes yanına çanta almıştı. sadece Öykü Ece odun toplayıp kamp alanına dönmüştü. Ben kaybolduğumu söylemek için görüntülü arama yaptım. “Kızlar ben kayboldum kendime bir sığınak bulmaya çalışıyorum” dedim. Yağmur da “Ada kayboldu, kaybolurken beni buldu ve biz de sonra kaybolduk” dedi. Öykü Ece “Ben kamp alanındayım. O sırada ben bizim çadırımızı gördüm. Koştum. Ama yakınlaşınca bizim çadırımızın olmadığını anladım. Hemen yandaki sığınak gibi küçük kulübeye girdim. Ada ve Yağmur’ u gördüm, hemen onları yanıma çağırdım. O anda telefon çaldı. Arayan Öykü Ece’ ydi. “Çantanıza bakın orada pusula vardı, hatırladınız mı?” dedi. Onun sayesinde, pusulamızı elimize aldık, fenerimizi açtık ve kampa yönüne doğru yürüdük. Artık hep birlikte ateşi yakıp yemek yedik. 🙂
Kamp Macerası
(Visited 1 times, 1 visits today)