Kamp

Esintili ilkbahar tatilleri hepimiz için vazgeçilmez bir tatil seçeneğidir. Üstüne bir de arkadaşlarınızla olacaksanız kimse buna hayır demez. Sanırım ben bu sefer hayır dememekle büyük bir hata yaptım fakat dostlarımın bana ömrüm boyunca unutamayacağım bir tatil yaşattığını söyleyebilirim.

Bir mart sabahı Esra beni aradı ve bana mayıs ayı için karşısına çıkan bir tatil turundan söz etti. Gelip gelemeyeceğimi sordu. Bende bu aralar kafam çok dolu olduğu için evet deyiverdim. Diğer arkadaşlara da haber vermiş. Planımız turla beraber bir adaya gidip adada kamp yapmaktı. Önce gemiye Bodrum’dan binecektik sonra falanca adaya gidip kamp yapacaktık. Bende çadır vardı ve Esra bana başka bir şey getirmemin gerek olmadığını söyledi. Diğerleri kendi aralarında halledeceklermiş.

 

Uzun yolculuğumuza Esra ve ben İstanbul’dan başladık. Uzun zamandır görüşemediğimiz Su ve Nil ise Ankara’dan geliyorlardı. Muğla’ya vardığımızda geminin kalkmasına daha 6 saat vardı. Su ve Nil Marmaris’te sahil kenarında bir balıkçıda olduklarını söyleyince dayanamadık ve bizde onların yanına gittik. Gemide giderilecek hasreti Marmaris’te bir balıkçıda geçirdik ve son derece kaliteli zaman geçirdik. Hayatlarımızda neler olduğundan, işlerimizin nasıl gittiğinden, aşk hayatlarımızdan bahsettik birbirimize. Sonra hesabı ödeyip tek araba Muğla’ya gittik. 

Gemi o kadar güzeldi ki insanın hiç inesi gelmiyordu. 5 yıldızlı otellerden tek farkı denizin üzerinde yüzüyor olmasıydı. İçeri girerken oda kartlarımızı aldık çünkü toplam gidiş dönüş 2 gecemizi gemide geçirmemiz gerekiyordu. Geminin üst katında su kaydıraklı havuzlar vardı, yemek alanı, Çin restoranı, İtalyan restoranı ve şu an aklıma gelmeyen bir çok şey daha. Böyle bir lüksten sonra çadırla kamp yapmak hepimiz için çok zor olacaktı.

Ertesi günün sabahı bizi adaya getirdiler ve toplu bir alanda bize çadırlarımızı yaptırdılar. Herkes kendi tenceresinden tulumuna kadar getirmişti. Her şeyi kendimiz yapmamız gerekiyordu. Çoğu işimizi hallettikten sonra kendimiz arasında görevlendirme yaptık. Ben odun toplamaya gidecektim diğerleride başka şeyler yapacaklardı. 

Odun toplamaya giderken güneş batıyordu ve bu yüzden hızlı olmam gerektiğini farkettim. Ama çok da telaşlanmadım çünkü bizle beraber bir sürü insan kamp yapıyordu. Yine de garantiye almak için hızlı bir şekilde odun aradım. Aradım durdum. Hepsi ıslak ve nemli olduğu için odunlar yanmayacaklardı. Kuru odun bulmaya çalışırken yolumu kaybettim. Etrafta nasıl hayvanlar olabilir, bana ne yapabilirler diye düşündüm. Biraz gerildim. Geceyi burada bir yerde geçirmem gerekiyordu çünkü hava karanlıktı ve eğer yoluma devam edersem belki yanlış bir yere gidebileceğimi düşündüm. Kendime uyuyabileceğim bir yer aramaya başladım. Taştan bir oyuk buldum ve sırtımın oyuğa bakacak şekilde yattım. Sabah olmasını bekledim. Sanırım en o gece en çok korktuğum şey yerde gezen sürüngenlerdi.

Sabah bir şekilde yolumu buldum. Kızlar ve kamptaki diğer insanlar tüm gece beni merak etmiş. Ve bu da bizim bir daha kamp yapmamamızı sağladı.

(Visited 6 times, 1 visits today)