Sabah kahvaltıda annem ve babamın tartışmasıyla başımı yeteri kadar şişirdikten sonra odama geçip pazar gününün keyfini çıkarmak istiyordum. Yatağa geçip en sevdiğim şarkıyı açtıktan sonra yeni aldığım kulaklığımla hayallere daldım. Fakat daha 5 dakika bile geçmemişken mutfakta alevlenen tartışma daha da büyümüş ve yan odam olan annemlerin yatak odasına taşınmıştı. Anlaşılan o gün benim için kafamı dinlemek için uygun bir gün değildi. Ben de bu kaostan kurtulmak için dışarı çıkıp arkadaşımla buluşmaya karar verdim.
Arkadaşım evi bizim eve yaklaşık 2 km uzaktaydı. Hava bulutlu ve soğuktu. Fakat en sevdiğim havanın bu olmasından dolayı yürümeyi tercih ettim. Zaten zamanım da boldu. Düşünmem için harika bir fırsattı aynı zamanda. Hayatımın neden düzene girmediğini ve annemlerin neden sürekli kavga edip huzurumuzu kaçırdığını derinlemesine düşünürken önümden bizim mahallede daha önce hiç görmediğim bir adam geçti. Adam, 1.80 civarlarında ,gür sakallı ve yapılı biriydi. Bu mahallede herkes birbirini iyi tanır ve yabancı çok fazla görülmezdi. Bu yüzden bu yakınımdan geçen adam beni çok işkillendirmişti. Bir süre sonra bunu tamamen unutup kendi hayatım hakkında düşlüncelere dalmışken arkadaşımın sokağına yavaş yavaş girdiğimi fark ettim. Beni sokağın başında bekleyen Verda beni görünce adeta deliye döndü. Birbirimizi 3 aydır görmüyoduk ve bu bizi haliyle epeyce üzmüştü. Birbirimize sıkı sıkı sarıldıktan sonra bizim en sevdiğimiz kafeye geçtik. Mahallemizin esnafı sayılan Çınar abinin kafesiydi burası. Çok güzel yemekleri ve tatlıları vardı. Yurt dışından özel getirttiği kahveler de cabasıydı. Biz muhabbete bu denli dalmışken ve dertlerimizin de bir türlü bitmediğini fark ettik. Ta ki okulla ilgili yaşadığımız sorunları birbirimize anlatırken mahalleden bir silah sesi yükseldi.
Tüm mahalle tek tek camlarından sokağa bakmaya başlarken biz ise sokağa koştuk. Hepimiz hem merak içinde hem de korkmuş bir şekilde neler olduğunu çözmeye çalışıp her apartmana tek tek bakıyorduk. En sonunda tüm mahalle silah sesinin nizim binadan geldiği kanısına vardık. Aklıma bütün komşularım ve ailesi geldi. Yüzyüze gördüğüm insanların bir anda bu dünyadan silinmesi beni çok derinden etkilerdi. Fakat komşularımı düşünürken vurulan kişinin benim ailemden biri olduğu aklımın ucundan bile geçmemişti. Fakat acil servis ve polis olay yerine ulaştığında evden çıkan cesedin annem olduğunu görünce adeta beynimden vurulmuşa döndüm. Polisler babamın ellerine kelepçe takıp dışarı çıkarıdığında yüzünde en ufacık pişmanlık bile yoktu. Babamın yüzünde eski babacan olan tip yerine pis sırıtmayla birlikte kin vardı.
Günler geçtikçe biz de öğrendik ki babamın bunu yapmasının sebebi sadece o gün yaşadığı tartışma değilmiş. Babaannem, babamla tanışması için ayarladığı kadının kışkırtmasıyla annemden kurtulması gerektiğini düşünmüş ve kontrolden çıkmış. Fakat bunun bir aileyi yıktığını sonradan fark etmişti.