Selam! Ben kahvecik. Adımdan anlayacağınız üzere ben bir kahve çekirdeğiyim. 3 yıl önceki sonbaharda ektiler beni. Dediklerine göre benden ve ailemden özel Arabica kahvesi yapacaklarmış. Her 9 günde bir bizi topluyorlar ancak 1 toplayıcı günlük sadece 50-100 kilogram toplayabiliyordu. Bu yüzden bizi tamamen toplamaları biraz uzun sürüyor. Beni toplamalarına daha aylar var. Neyse ki burada arkadaşlarım var. Böylece dayanabiliyorum bu uzun bekleyişe. Yaşasın! Sonunda bir kadın beni tutunduğum dalı benden ayırıp sepetine koydu. Diğer kahve çekirdeklerini de toplayınca bizi kamyonlara tıkıp fabrikaya gönderdiler. Biraz uzun bir yol sonrası fabrikaya gelebildik. Fabrikada bizi genişçe bir alanda güneşin altında kurutmaya bıraktılar. Birkaç hafta sonra bizi tekrar toplayıp başka bir bölüme aktardılar. Burada bizi zarlarımızdan ayırıp yine başka bir kamyonla başka bir fabrikaya gönderdiler. Bu öncekinden daha geniş ve daha modern bir fabrika. Burada bizi önlüklü birisi kokladı ve tadımıza baktı bizi beğendiğini söyledi ama 2 sıra arkamdaki bardaktaki kahveleri beğenmeyerek onları attırdı. Bu işlemin ardından bizi bir tencereye alıp yeşilden kahverengiye dönüşene kadar kavurdular. Artık rengimiz yeşil değil kahverengiydi. Doğrusu ben bu yeni rengi çok sevdim ama içimizden sevmeyenler de vardı. Artık bizi burada öğütme makinesi dedikleri bir makinede bizi toz haline getirene kadar parçaladılar. Artık biz içilmek için hazırmışız. Bizi paketleyip gemilere yüklediler ve satışa çıkmak için marketlerin yolunu tuttuk. İşte böyle eskiden bir kahve çekirdeğiydim bir de bakmışsın ki kahve oldum.
Kahvecik
(Visited 6 times, 1 visits today)