Herkes okuduğu kitaptaki herhangi bir karakter yerine kendisini koyar, karakterde kendini görür, onun yaşadıklarını yaşamış gibi olur. Böylece okuduğu kitaptan daha fazla zevk alır. Ya da sevdiği bir TV dizisi karakterinin yerine koyar kendini. Kendi hayatında da onu örnek alır, onun gibi davranmaya çalışır. Peki kitap karakterinin yerine kendimizi koymak normal karşılanırken niye bir dizi karakterinin yerine koymak eleştiriliyor?
Size arada bir fark olmadığını göstermek için iki şey yapmanızı istiyorum. Şimdi herkes okumaktan zevk aldığı bir kitaptaki karakteri düşünsün. Kitabı okurken sanki siz de onun yaşadıklarını yaşamış gibi olursunuz. Bazen de fark etmeden de olsa günlük hayatınızda o karakteri örnek alır onun gibi davranırsınız.
Şimdi de aynı şeyi TV dizisi karakterleri için yapalım. İzlediğimizde etkilendiğimiz bir filmi düşünelim ve o filmde kendimizi benzettiğimiz karakteri seçelim. Kitap karakterlerinde olduğu gibi bu seçtiğimiz TV dizisi karakterini de örnek alır ve onun gibi olmaya çalışırız.
Aslında her iki durum da birbirine çok yakın görünüyor. Ancak TV dizisi karakteri gibi davrananlar, nedendir bilinmez, toplum tarafından hoş karşılanmıyor. Ben insanların haberlerde görüp duydukları yüzünden böyle davrandıklarını düşünüyorum. Örneğin hepimiz kendini Spider-Man sanıp camdan aşağı atan o küçük çocuğun az daha felç kaldığını duymuşuzdur. Bu gibi üzücü olaylar insanların, TV dizisi karakterlerinin örnek alınmasına olumsuz yaklaşmasına sebep oluyor. “Okuduğu kitaptaki karakteri örnek alıp kendisine zarar verdi.” başlıklı haber görselerdi büyük ihtimalle kendisini kitap karakterinin yerine koyan gençler de eleştirilirdi.
Bir de bu olaya farklı bir açıdan bakmamız gerekirse; TV dizisi ya da kitap karakterini örnek almak her zaman doğru olmayabilir. Şiddet içeren film ve kitaplar gençlerin olumsuz etkilenmesine, kendisine ya da başkalarına zarar vermesine yol açabilir.
Bu nedenle gençlerin ve çocukların hem izlediği TV dizilerinin hem de okuduğu kitapların kendi yaş ve sosyal zeka seviyesine uygun olması son derece önemlidir.
Günümüzde TV dizilerinde gördüğümüz içerik belirleyici akıllı işaretler uygulaması hem ebeveynler hem de gençler için oldukça faydalıdır. Bu başarılı uygulama kitaplar için de uygulanabilir. Böylece istenmeyen durumların önüne geçilmesi sağlanabilir.
Ancak her şeye rağmen gençlerin ve çocukların uygunsuz içeriklerden kesin olarak korunabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ebeveynlere büyük bir rol düşmektedir. Ebeveynler çocuklarını gözlemlemeli ve olumsuz örneklerle karşı karşıya geldiklerinde onları bilinçlendirilmelidirler.
Böylelikle film karakterlerinin örnek alınması konusundaki haksız önyargı içerik belirleyeci akıllı işaretler uygulamasının kitaplarda da yer alması ve ebeveynelrin bu konu hakkında daha fazla sorumluluk sahibi olmasıyla kırılabilir.