Kadınların Eğitim Hakları

Öğrenim, insanın doğduğu andan itibaren yaşamının sonuna kadar hayat adı verilen maratonda deneyimlediği ve bunlardan ders çıkardığı aynı zamanda yaşı olmayan bir eylemdir. Eğitim ise başka kişiler tarafından birine doğrudan bilgiyi aktarma şeklidir. Anaokulundan üniversitenin son gününe kadar bize bu eylemi yapmakla yani eğitim vermekle görevli olan kurum ise okuldur. 

Bazı toplumlarda ise geri kalmışlığın timsali olan ‘Kız çocukları ve kadınlar erkeklerle eşit değildir, erkeklerin gördüğü eğitimi görmeye hakları yoktur.’ düşüncesi vardır. Bu düşüncenin diğer yıllarda ve 2022 yılında da hala devam etmesi hem çok utandırıcı hem de bu düşüncenin hayata geçirilmesi yasal değildir. 10 Aralık 1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB) ile eğitim hakkı güvence altına alınmıştır ve hala güvence altındadır. Peki ya bu düşünceyi savunan ülkeler hangileridir? Aslına bakacak olursak bu kalıplaşmış düşünceyi savunan ülkeler çoğunlukla altını çizerek söylüyorum çoğunlukla ortadoğu toplumlarıdır. Ancak bir ortadoğu toplumu olan ülkemiz Türkiye 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini kabul etmiştir ve içerisinde yer alan eğitim maddesini de kabul etmiştir. Her ne kadar ülkemizde yüz yüze eğitime katılımın zorunlu olmasına rağmen kız çocuklarını okula göndermemeye devam eden ve bahsettiğimiz ‘Kız çocukları ve kadınlar erkeklerle eşit değildir, erkeklerin gördüğü eğitimi görmeye hakları yoktur.’ Düşüncesini savunan amiyane tabiriyle geri kafalı babaların olması bu çocukların hem gelecek yaşamlarını öldürüyor hem de içlerindeki geri kalmışlık düşüncesini onlara aktırıyor. Zaten bizim de kolaylıkla görebileceğimiz bu tarz insanlar kendilerini kolaylıkla sokak röportajlarında ifşa edebiliyorlar. Ancak bu verileri neden amerikan ülkelerinde ya da avrupa ülkelerinde göremiyoruz? Sizce de bu işte bir terslik yok mu? Aslında bunun temeli rönesans döneminin de öncesine dayanıyor. Daha sonrasında eğitim sisteminin yanlış şekillendirilmesi diye devam ediyor. Bugün dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip ülkesi seçilen Finlandiya’da hiçbir kız çocuğunun erkek çocuklarına nazaran daha az eğitim aldığını ya da okula hiç gitmediğini görmemiz pek de mümkün değil aslına bakarsak. Peki ya bu, neden ortadoğu toplumlarında yok? Neden? Cevabı çok basit. Aslına bakarsak kız çocuklarının büyüdüklerinde ebeveynlerine ve kocasına hizmet etmek için yaratılmış bir varlık olduğuna inanmaya devam ettikçe bu insanlar, emin olun bu 2050 yılında da 2100 yılında da devam edecektir. Şu ana kadar etmedi mi? Etti. 

Metni toparlamak gerekirse kız çocuklarının eğitim hakkı coğrafyadan coğrafyaya değişir. Sizi gidip eğitim hakkında Avrupadaki bir kız ile ortadoğu toplumundaki geri kafalı bir ailenin kızına eşit haklara sahip diyemezsiniz. Bu yüzden İbn-i Haldun’un da dediği gibi ‘COĞRAFYA KADERDİR.’ Bu iş böyle devam ettikçe insanlığın ilerleyişi askıda kalacaktır.

Teşekkürler…

(Visited 37 times, 1 visits today)