Sokaktaki sessizlik, yalnızca rüzgarın hafif esintisiyle bozuluyordu. Benim kedim, sevgi dolu ve meraklı gözlerle komşumuzun kapısına doğru koştu. Bir an için onu izledim, ardından hızla onun peşinden gittim. Kapının önünde durdum, elim kapıya doğru uzanırken, kedim ansızın kayboldu. Panikle çevreyi aradım, ama onu göremedim. O sırada, kapı açıldı ve içeriden tuhaf bir koku yayıldı. Kapının ardında, merak ve endişe dolu gözlerle duran komşumuzla karşılaştım. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı, sanki bir şeyler saklıyormuş gibi. “Kedim buraya girdi, ama içeride kayboldu,” dedim telaşla. Komşum, telaşla etrafına baktı ve sonra kapıyı biraz daha açarak bana davetkâr bir şekilde içeri girmemi işaret etti. İçeri adım attığımda, o tuhaf koku daha belirgin hale geldi. Bir tür kimyasal kokuydu, ancak ne olduğunu anlayamadım. Odaya girdiğimde, gözlerimi ilk olarak ortadaki masaya çevirdim. Üzerinde garip metalik aletler ve kimyasal maddeler vardı. Tuhaf bir deney masasına benziyordu. “Bu nedir?” diye sordum, gözlerim masada bulunanları süzerek. Komşum bir an tereddüt etti, ardından derin bir nefes aldı. “Ben… bir kimyagerim. Biraz tuhaf görünebilir, ama sadece deney yapıyordum,” dedi, sesinde bir miktar endişe vardı. Bir şeylerin tuhaf olduğunu hissettim. Kedimin burada kaybolması, komşumun bu tuhaf davranışları… Bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Birden, odanın köşesindeki bir dolaba doğru bir çatlakta bir şey gördüm. Yaklaştığımda, kedimin orada sıkışmış olduğunu fark ettim. Panikle kedimi kurtardım ve hızla komşumun evinden çıktım. Evime geri girdiğimde bu olayın nasıl gerçekleştiğini merak ediyordum. Belki de bu mahallemizdeki gizemli bir olaydır. Ertesi gün bu olayı komşulara da anlattım ve onlar da bana katılıyordu. Bir komşum “Zaten ben de o adamdan şüpheleniyorum çünkü geceleri dairesinden korku dolu sesler geliyor.” Dedi. Ertesi gün sabah erkenden kapım bir kişi tarafından çalınmıştı ben de uykulu halimle kapıya doğru ilerledim kapıyı açtığımda ise ağzım açık kalmıştı çünkü kapımın hemen önünde duran kedimdi fakat kedim benim arkamdaydı ben ne olduğunu anlamadan kapıyı kapattım. Korkudan kendimi ve kedimi yanıma alarak odama kilitledim. Birkaç dakika sonra evimden sesler gelmeye başladı, ben iyice korkmaya başladım. Telefonumu elime aldım ve polisi aradım. Polisler hiçbir şey anlamamıştı ardından telefon bir anda kapandı. Korkudan kedime sarılıyım dedim ve kedimi elime aldığımda pelüş bir oyuncağa dönüştü ben iyice korkmaya başlamıştım. Ayak sesleri odamın kapısının önüne doğru yaklaşmıştı. Biraz zaman geçtikten sonra odamın kapısı açıldı ve ben yatağımdan fırlayarak uyandım. Anladım ki bunların hepsi bir kabusmuş. Daha sonra salona gidip kedimi kucakladım ve öptüm.
Kabus
(Visited 8 times, 1 visits today)