Kabul Etmiyoruz

Cinsiyetimiz, biz doğduğumuzda seçmemize izin verilmeyen bir durumdur. Böyle olmasına rağmen eski zamanlardaki anneler kız doğurmamak için yalvarır, kız doğururlarsa utanırlarmış. İki kız çocuk olursa ikinci doğanı diri diri gömerler, uğursuzluk getirdiğine inanırlarmış. Ne kadar acı verici, değil mi? Erkekler günümüzde de hala baskın cinsiyet olarak görülüyor. Kadınların değeri anlaşılmış gibi gözükmüyor. Fiziksel gücün her şey demek olduğu düşünülüyor ama kadınların yaşadıkları zorluğu ve bunlara dayanmalarını sağlayan güçlerini kim görüyor? Bunları güç olarak saymıyor muyuz? Erkekler her konuda daha ayrıcalıklı ve daha üst noktada görülüyor. İstesek burada bir sürü konu hakkında konuşabiliriz ama günümüzde de önemli bir problem olan meslek ayrımcılığından konuşalım.

Meslek:Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş. Anlamına baktığımızda aslında bir ihtiyaç, değil mi? Ama ayrımcılıklara bakıldığındaysa bunun kişilere böyle aktarılmadığını, toplumun kadın ve erkeğin farklı meslekler yapması gerektiğini söylediğini görüyoruz. Hatta kadınların iş yerinde bile üstü kapalı cinsiyetçiliğe uğradığını, terfi alamadıklarını görüyoruz. Erkeklerin mesleklerine baktığımızda daha güç gerektiren, zor ve ağır(!) işler olduğunu görüyoruz. Kadınların meslekleriniyse daha hafif, zarif ve kolay(!) olarak görüyoruz. Peki bir kişi karşı cinsin mesleklerini yapmak istediğini söylerse ne mi olur? Ayıplanır. En azından ayıplanma konusunda eşitmişiz(!) değil mi?

Genel istatistiklere bakıldığında kadınlarda işsizlik oranının daha yüksek olduğunu, erkeklerin daha hızlı iş bulabildiğini çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bunun nedeniyse değişmeyen kafa yapısı ve kadın istihdamının sağlanamamasından kaynaklanmaktadır. Kız çocuklarının okutulmadığını, evlendirildiğini ve hizmetçi olarak kullanıldığını görüyoruz. Kölelik sistemi yıllar önce kaldırılmış olsa bile kız çocuklarına ve kadınlara hala üstü kapalı kölelik yaptırılıyor. Kadınların evde tutulduğunu sıkça görüyoruz. Hatta o kadar çok görüyoruz ki ev hanımı diye bir meslek olmaması gereken bir meslek var ama ev beyi yok mesela. Kadınlar anne olabildikleri için sanki sadece çocuk yetiştirmeliler ve hayatlarını yaşamamalılar gibi görülüyor. Değişmeyen kafa yapısı: Devrin değiştiğini anlayamayan, hala eski zamanlarda yaşayan kafa yapısıdır. Ve bu kafa yapısının hala korunduğunu görmek beni çok üzüyor. Kadınların çoğu işi yapamayacağına inanılması, erkeklerin daha iyi görülmesi de yine bu kafa yapısı nedeniyle oluyor. Bu arada kadın istihdamı diye bir şey var, evet. Şaşırtıcı belki ama sağlanabiliyor mu derseniz sessizliğimi korumayı tercih ederim. 

Hayattaki tüm bu ayrımcılıkları gördükten sonra insan biraz iy haberler istiyor, haklısınız. Tabii ki günden güne bu konular hakkında mesleklerin sadece “meslek” olarak tanımlanmasını sağlamayı, kadın istihdamını arttırmayı ve kız çocuklarına okuma imkanı sağlandığını gördükçe içimize az da olsa su serpiliyor, en azından bir çaba var diyoruz ama bunlar hala yeterli değiller. Sonuç olarak, çocukluktan itibaren yavaş yavaş işlenen bu algı, ilerki hayatımızı da çok derinden etkiliyor. Mesleklerin cinsiyeti olmaz, olamaz, olmamalı. “Cinsiyet” kelimesi kendi anlamı dışında hiçbir yerde hiçbir farklı anlamda kullanılmamalı. İnsanlar, kadınlar ve erkekler, din ve ırk fark etmeksizin özgürdür ve başka kişilerin özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde serbesttir. Her bireyin kendi hür iradesi vardır, bunu istediği yönde kullanabilir, kimsenin ona, onun da diğerlerine karışma hakkı yoktur, olmayacaktır, izin verilmeyecektir. Kadınların hayatlarına karışan o eller artık geriye çekilecek ve herkes rahat bir nefes alacaktır.

Herkes bir gün bu çabamızı anlayacak, aslında haklı olduğumuz görülecek ve bir gün herkes eşit konuma getirilecektir. İlerde birbirimizin ellerinden tutup “biz bunu başardık” demenin hayaliyle çarpıyor kalbimiz. Biz, kadın erkek, hep bir ağızdan, hür ve gür bir şekilde, bizim de parçası olduğumz bu toplumun ön yargı ve kurallarını yıkıyor, bunları “kabul etmiyoruz!”

Kaynakçalar: 

https://eksisozluk.com

https://www.emo.org.tr

https://www.demircelikstore.com

https://www.sozluk.gov.tr

(Visited 25 times, 1 visits today)