İzmir, şüphesiz Ege’nin en güzel şehirlerinden biri. Ege’nin incisi. Her bir detayı ile İzmir harika bir şehir. Sahilden, caddelerine, antik kentleri ve daha nicesiyle adette mutluğunun şehri İzmir.
İzmir, birçok savaş görmüştür. 15 Mayıs’ta işgal edilmiş daha sonra 9 Eylül 1922 tarihinde tekrardan Türklerin olmuş olan İzmir’in her bir köşesi, sokağı tarih kokuyordur. Birçok antik kentti de içinde barındıran İzmir her şeyiyle 81 il arasından sıyrılmayı başarır.
İzmir’e kulak verdiğimizde, hissedilecek duygulardan biri gurur diğeri ise minnet olurdu. Bu duygular tarif etmesi çok zor duygulardır, hissetmeden anlanması zor olan duygulardır. İzmir de böyle değil mi zaten? Orada olunca tarif edilmesi güç bir duygu kaplar içinizi. Ege’nin incisi İzmir bambaşkadır. Her bir karış toprağında kim bilir ne savaşlar yaşanmıştır. İzmir ayrıca özgürlüğün şehridir. Deniz kokan caddelerde kadınlarımız, çocuklarımız özgürce hareket ederler. Bu ezelden beridir böyle. Bu çok kıymetlidir. Eğer sen düşünmekte, dilediğini yapmakta özgürsen bir toplumda işte o zaman mutluluk orada mutlaka vardır.
İzmir’in sesi çok başkadır. 81 il içindeki en yaralı olandır. Hikayesi çok ayrıdır. 35’in içinde bir devir saklıdır.