İyiliğe El Uzat

İyilik ve kötülük kavramı daha yeni doğmuş bir bebeğin bile sahip olduğu duygulardandır. Saf, temiz, melek gibi denmesi kötülükle daha karşılaşmamış masum bebeklerin iyiliğin yanında olduğunun da bir kanıtıdır. Peki, tüm bu bebekler masum ve kötülükten uzakken nasıl oluyor da büyüdüklerinde birbirlerine birer düşmanmış gibi davranıyorlar oysaki bebekken hepsi de birer dost? O halde iyiliği yok edip kötülüğe kendimizi biz mi mahkûm ediyoruz?

Yale Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırmada bebeklerden farklı davranışlar sergileyen kuklalar arasında seçim yapması isteniyor. Yardımsever kuklalar başka bir kuklanın kutuyu açmakta zorluk çektiğini görüp yardım ediyor, kötü davranış sergileyen kuklalar ise kutuyu açmaya çalışan kuklanın işini daha da zorlu bir hale getiriyor. Sahne bitiminde ise elleriyle yardımsever kuklayı gösteren bebeklerin yüzdesi 75’e ulaşıyor.

Neredeyse her bebek iyiliği savunduğuna göre bu çocuklara büyüme aşamasında ne oluyor da kötülük duygusu kalplerinde yerini alıyor. Neredeyse her dizide karşılaştığımız karakterlerin geçmişini gördüğümüzde anne ve babası tarafından aşağılanmış, küçümsenmiş, fiziksel şiddete maruz kalmış üstüne bir de duygusal şiddet uygulanmış çocukların olduğunu görüyoruz. Aileler tarafından tüm bu kötü davranışların çocuklara aşılanması ise beyinin bu davranışları kaydetmesine neden oluyor. Bunları beynine kaydeden insanlar ise kendi çocuklarına da aynı şekilde davranıyor ve böylelikle bu durum nesiller boyu devam ediyor. Bunlara engel olmak için ise çocuklara erken yaştan itibaren hoşgörü, sevgi, barış gibi değerler aktarılmalıdır. Çünkü Johann Wolfgang von Goethe’nin de dediği gibi “İyilik, insanları birbirine bağlayan altın zincirdir.”

Eğitimin önemi ise aile ile aynı derece de öneme sahiptir. Eğer çocuklar okullarda yapıcı ve pozitif bir felsefeyle eğitilirse ilerleyen yaşlarda hoşgörü, barış, sevgi gibi değerlere sahip bir birey olarak yetişecektir fakat katı disiplin ve kuralların dışına çıkmadan yetişen çocuklar büyüdüğünde, tercihleri farklılığı cezalandırmak ve dışlamak yönünde olmaktadır.

Yani aslında her insan içinde iyilik ve kötülükle doğar. Önemli olan yola hangisiyle devam ettiğindir buna yön verecek ise aile ve eğitimdir. Her birey önce kendini düzeltse çocuğuna iyi birer örnek oluştursa iyilik kötülüğü yener böylelikle dünya da barış ve sevgi oluşur. Bunun beraberinde ise ölümler, savaşlar, düşmanlıklar, kavgalar, ırkçılık gibi birçok kötülük son bulur. Henry James’in de dediği gibi “İnsan yaşamında üç önemli şey vardır: Birincisi iyi insan olmaktır ikincisi iyi bir insan olmaktır ve üçüncüsü iyi bir insan olmaktır.”

 

(Visited 154 times, 1 visits today)