İYİ Kİ VARSIN CUMHURİYET!
29 Ekim 2023
İşte oradaydı, oradaydılar. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları “Cumhuriyeti” ilan etmek için oradaydılar. Halkça toplanmıştık. Yordun ve bıkmış gözlerle umut saçan paşaya bakıyorduk. İstisnasız herkes onu izliyor, alacağı tek bir nefes ve edeceği tek bir sözü bile kaçırmamak i.in onu izliyorduk. Artık eğitim yoksunu, bencil “sultanlarımızdan” kurtuluyor olduğumuz, vatandaşların ne düşündüğünün önemseneceğine dair cümleler sarf ediliyordu. En çok da dikkatimi şu sözcük çekmişti: Cumhuriyet. Ne demekti ki Cumhuriyet? Hayatımda daha önce böyle bir kelime hiç duymamıştım, annem de babam da hatta ailenin en bilgini dedem bile duymamıştır. Bu kelimeyi daha önce hiç duymamış ve bilmiyor olmamıza rağmen oldukça memnunduk hayatımızdan. Ta ki savaş patlak verene kadar.
Bundan yaklaşık 10 yıl önce patlak verdi savaşlar. Trablusgarp’taki büyük bir diplomatik hayal kırıklığı sonrası Balkanlar’a da veda etmek zorunda kalmıştık. Git gide ufalarak tarih kitaplarının tozlu sayfalarında unutulacağımız düşüncesi o zamanlardan çok daha önce ortaya çıkmıştı halbuki. Fakat yapabileceğimiz “hiçbir şey” yok ve bu “hiçbir şey” bizi bu noktaya sürüklemişti. Yavaş yavaş yok oluyorduk. Balkanlar’daki hayal kırıklıklarımızı azınlık ayaklanmaları daha sonra da topraklarımızı aralarında misket bölüşür gibi bölüşme planları kuran büyük Avrupa devletleri takip etmişti. Babamı, amcamı, abimi, arkadaşlarımı yıllar boyu görememiştim. Savaşa gitmeyen nadir kişilerdendim. Savaş tamamen korku, endişe, umutsuzluk, çaresizlik ile geçmişti. Ne yapacağımızı bilmiyor fakat olabildiğince-her ne kadar beceremesek de-umutlu olmaya çalışıyorduk. Günlerimiz sadece dua ederek ve olabildiğince üretken olmaya çalışarak ilerliyordu. Sanki hepimizin sonu gelmiş, ırkımızın sonu için geri sayım yapılıyormuş gibi hissediyordum. Geri sayımda her yeni bir sayı gelince heyecan artar fakat bizim “geri sayımımızda” her yeni bir gün gelince daha da tırsıyorduk. Kimseden haber alamıyorduk.
29 Ekim 2023
Ata’m, etkileri ilelebet payidar kalacak olan o konuşmayı yapalı tam bir asır oldu. Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik, Milliyetçilik, İnkılapçılık ilkeleri sayesinde kadın-erkek eşitliği, din ve vicdan özgürlüğü, seçme ve seçilme özgürlüğü, haberleşme ve basın özgürlüğü, hak arama özgürlüğü ve çok daha fazlasına “hepimiz” sahip olduk. Bu yıl; verdiğimiz sayısız şehidin, akıttığımız litrelerce kanın, yıllar boyu gösterdiğimiz dayanışma ve sabrın karşılığı olan şanlı Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılı Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına, vatanımız için canını feda eden her kişiye, askerlerimize, ülkemizin geleceği için her türlü fedakarlığı yapan ve hem cephede hem de cephe dışında emek veren Türk kadınlarına minnettarız! İyi ki varsın Cumhuriyet!