Merhaba değerli okur. Bugün senin ile yaşanılabilir bir dünya nasıl olmalı ve nasıl gelecek pırıl pırıl nesiller için yaşanılabilir bir nesil bırakabileceğimiz hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım.
Yaşanılabilir bir dünya nasıl mı olur? Yaşanılabilir bir dünya için öncelikle üstünde yaşayan insanların yaşamayı bilmesi ve yaşama değer vermesi gerekir. Bu kriterler yoksa zaten yaşanılabilir dünya olsa bile üstünde adam gibi yaşayamadıktan sonra hiçbir işe yaramaz. Yaşanılabilir bir dünya fiziksel özelliklerinden önce üstündeki insanlar ile başlar. İnsanoğlu ne kadar bilgilenir, kültürlenir ve merhametli bir hale gelir ise gelecek nesil için de o kadar yaşanılabilir bir dünya kalacaktır. Aksi taktirde kültürsüz, bilgisiz, hayattan zevk almayan ya da zevk almasını bilmeyen, cahil insanların yaşadığı bir dünya ne yaşanılabilir bir dünyadır ne de bu tür insanlar gelecek nesiller için yaşanılabilir ferah ve huzurlu bir dünya bırakamaz. Gelecek nesiller için yaşanılabilir bir dünya bırakmalıyız. Bu ya da sloganı çoğumuz günlük en az bir kere duyuyor. Peki biz insanlar gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak için ne yapıyoruz ya da çabamız ne ? Dediğim gibi yaşanılabilir bir dünya için önce kendimizden yani insanlardan başlayacağız. Kültür sahibi olup daha da çok okuyacağız. Cahilliği bir yana bırakıp okuyacağız. Yeni bilgiler edinip yaptığımız yanlışları düzelteceğiz. Mesela elektriği ve suyu israf etmeyeceğiz. Kullanmadığımız lambaları kapatmak her ne kadar küçük bir şey gibi gözükse de dünyada 8 milyar insan olduğunu düşünürsek hiç de küçük bir hamle değil. Tasarruf edeceğiz , zaten tasarruf ettiğimiz şeyler daha da çok tasarruf edeceğiz. Kadınlara iyi davranmayı öğreneceğiz. Evimizi, yuvamızı nasıl güzelleştiriyorlar ise dünyayı da öylesine güzel bir yer haline getirebilirler ve bu hiçte güçlerine gitmez. Fakat öncelikle insan olmayı bilmeli , onlara da insan gibi nazik, düzgün ve kibar davranmalıyız. ” Kadınlar insandır, erkekler ise insanoğulları …”. Yaşanılabilir bir dünya için değişikliğe kendimizden başlamalıyız. Mesela hayvanlara daha iyi davranmalıyız. Onlarında bizim dostumuz olduğunu unutmamalı, dünyada sadece kendimiz varmış gibi bencil ve egoist bir şekilde yaşamamalıyız. Doğa anaya saygı göstermeli, onu sevmeliyiz. Saygı duymak dediysem gerçekten saygı duymak. Bütün ağaçları yıkıp yerlerine plazalar ve gökdelenler dikmemeliyiz. Nefes alan yeşili katledip, yerine cansız gri binalar dikmemeliyiz. Gelecek nesiller için de kendimiz için de yaşayabileceğimiz daha önemlisi ise nefes alabileceğimiz bir yer ve yaşam alanı bırakmalıyız. Gittikçe gelişen küresel ısınmaya bir dur demeli, ulaşımın sadece kişisel araçlar ile olmadığını öğrenmeli, markete ekmek almaya bile araba ile gitmemeliyiz. Tembelliği bir yana bırakıp tükettiğimizin iki hatta 3 5 katı üretmeli, bilinçsiz tüketime dur demeliyiz. Eğer bu dediklerimi uygularsak gelecek pırıl pırıl nesiller için en azından biraz daha yaşanılabilir bir dünya bırakabileceğimizden adım gibi eminim. Kısacası cahilliği ve tüketiciliği bırakmalı ve üretmeye başlamalı. Bu üretme ise nesnel varlıklar ile kalmamalı …