İyi bir film ya da dizi, izleyicisinin düşünce biçimini değiştirme kabiliyetine sahip midir? Kesinlikle. Filmler ve özellikle diziler son zamanlarda inanılmaz bir araç haline geldi. Medya devlerinin sosyal medyadan sonra en çok kullandıkları araç. İnsanlar fark etmese de insanları politika ve propaganda ile besliyorlar. Genellikle Amerika’dan çıkan bu diziler ve filmler Batı’da büyük protestlere ve taraflaşmalara neden oldu. Netflix gibi dizi platformları insanları olmayan veya yanlış bilgiler ile besliyor. Son üç yıldır çıkardıkları özgün dizi ve filmlerin neredeyse hepsinin içinde eşcinsellik ve hakları destekleniyor. Bu da tabii ki de Netflix izleyicilerinin çoğunun bu süre zarfı içinde kafa yapılarının değişmesine sebep oluyor. Yaptıkları son yapımlarda da ırkçılığı gündeme geri getirerek insanların sosyal medyada taraflaşmalarına sebep oluyorlar. Amaçları kitlelerini yapabildikleri kadar aptallaştırıp paralarını almak. Sonuçta medya size ne gösterirse onu biliyorsunuz ve onun doğru olduğunu düşünüyorsunuz. Şuana kadar hep dizileri ve filmleri yapan firmalardan bahsettim, peki ya filmlerin kendileri nasıl? Eğer filmleri eleştirisel bir yönle izleyen herhangi birine sorarsanız son 5 yıldır çıkan filmler arasında iyi bir film diyebileceğimiz film sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini söylerler. Geri kalanlarının hepsi biraz önce anlattığım gibi size propaganda yedirmek için hazırlanan ve o filmlerde oynayan ünlülerin reklamlarını yapmak için hazırlanmış filmler. İşin güzel tarafı insanlar iyi filmler ile kötü filmler arasındaki farkı anlamaya başladı. Bir film iyi ise onun toplumda hemen bir etki bırakması zorunlu değil. Mesela “American Psycho” veya “Amerikan Sapığı” olarak da bilinen 2000 yılında yapılmış film çıktığı zamanda çok olmasa da gündeme gelmişti. O zamanlar ortalama bir film olarak görülüyordu. Ancak 22 yıl sonra,2022 yılında filmin bir kesitinden yapılan bir video sosyal medyada patladı. Film yine gündeme geldi ve üzerinde aylarca konuşuldu ve halen konuşuluyor. Filmin ana karakteri ” Patrick Bateman ” filmde her ne kadar deli ve kötü biri olsa da sosyal medyada ” Sigma ” adı altında bir kavramla eşleştirilmeye başlandı. Her ne zaman bu iki isimden biri söylense akla diğeri gelir hale geldi.” Sigma ” kavramının anlamı ilk başta daha çok kötü alışkanlıkları reddeden ,doğru olanı yapan kişi anlamında kullanılsa da son zamanlarda daha çok geleceğine odaklanan , kendine saygısı olup kendini sürekli geliştirmeye çalışan, partileri ve gereksiz kişilerden kaçınan kişi anlamına döndü. Ve bunun sonucunda Batı’da çoğunlukla Dünya’da bir sürü insan(çoğunlukla erkek) bu ” Sigma ” kişiliğinde hayatını şekillendirmeye başladı. Sosyal medyada ” Sigma ” kavramının doğuşuyla fitness ve vücut geliştirme de ilgi görmeye başladı. Bir çok insan spor yapmaya, daha sağlıklı yaşamaya, kötü alışkanlıklardan uzak durmaya başladı. Demek ki bir film yeterince iyi ise çok büyük bir kitleyi iyi ya da kötü etkileyebilirmiş.
