- Bir gün Arif adında biri varmış, o arkadaşlarıyla hep bilgisayar oyunu oynarmış. Bir gün o oynadıkları bilgisayar oyununun yarışması düzenlenmiş ve Arif bu yarışmayı duyunca çok mutlu olmuş, koşarak arkadaşlarına haber vermiş arkadaşları da bir Remzi, bir Şakir ve bir de Tanju hep bir ağızdan eveeeeeet ! diye sevinmişler o sırada Arif’in telefonu çalmış ve arayanlar annesi ve babasıymış. Arif hemen açmış babası demiş ki “Bugün sana ziyarete geliyoruz, senin evine bakmak istedik annenle çeki düzen verelim dedik.” demiş babası ve Arif hızlıca tamam demiş. Arif’in ağzından “Olamaz !” kelimesi çıkmış çünkü bugün hem yarışma varmış, hem annesi ve babası bilgisayar oyunlarına karşıymış ve annesi ve babası onu zengin sanıyormuş. Arif için her şey üst üste binmiş. Remzi demiş ki “Bir şeyler yapıp Arifi çok zengin gösterelim.” Remzi yine araya girerek “Ben bu işten nasıl kurtulacağımızı biliyorum.” demiş sonra, hava alanına gittiklerinde gülünecek haldeymişer. Arif siyah smokin giymiş ve siyah güneş gözlükleri takmış, kostümleri komşulardan bulduklarıyla sınırlıymış, Şakir ise takım elbise giyip gözlük takmış ,eline de bir dosya almış. Arif’in asistanı gibi gözüküyormuş. Anne ve baba uzaktan ellerinde bavullarla görünmüşler. Hemen annesi Arif’e demiş ki “Oy benim minik kuzum.” ve hemen bir arabayla eve doğru yola çıkmışlar. Babası demiş ki “Senin limuzinine ne oldu Arif ?” . Şakir hemen atlayarak “Limuzinin disko topu patladı.” demiş. Eve geldiklerinde Arif demiş ki burası benim muhteşem malikanem. Annesi “Evladım nasıl malikane burası? Öğrenci evi gibi.” . Şakir yine hemen atlayarak “eee… Burası Arif beyin dinlenme evi aslında. Dinlenirken böyle rahat ortamları tercih eder.” Tabi Arif’in anne ve babası acıkmış ve hemen ortaya Tanju çıkmış “Ben aşçınız Tanju. Akşam için size süper yemekler hazırlıyorum.” demiş ve mutfağa gitmiş. Biraz bekledikten sonra Tanju gelmiş, akşamın muhteşem yemeğini açıklıyorum fırında yastık . Remzi bizimkileri odaya çağırıp şuna bakın demiş inanamıyorum demiş Remzi telefonda yazıyordu ki,Takımınızla beraber bilgisayar oyununa hak kazandınız yazıyordu sevinçten havalara zıplamıştılar.Ondan sonra hemen turnuvanın olduğu yere giderken babası onları yolda yakalamış nereye bakalım Arif bey demiş babası, Arif De demiş ki baba sen burada ne yapıyorsun demiş Arif, babası bir işler mi çeviriyorsun Arif demiş babası, Arif de demiş ki yoo ben bir işler çevirmiyorum baba demiş. Arif,babası demişki araştırdığım kadarıyla sen iş sahibi değilmişsin demiş babası sen beni nasıl kandırırsın evlat demiş babası, Arif dedi ki sizi kandırdım çünkü ne yapsam asla beğenmedin!Hep kendin gibi bir iş adamı olmamı istedin,ama benim isteklerimi asla düşünmedin!Benim mutlu olmamı değil kendi mutluluğunu istedin! Ben oyun oynamayı çok seviyorum! Keşke sende bunu anlayabilseydin! Demiş. Maça gidince Arif dışında öbür takım arkadaşları oyunu kaybetmişti ama Arif hayla oyunu kazanabilirdi.Arif herkezi oyun dışı bırakarak maçı yani turnuvayı kazandı herkes onun bu oynayışını çok beğenmişti babası Arif in yanına gelerek tebrik ederim kusura bakma sana hissettirdiklerim için özür dilerim ben seninle gurur duyuyorum dedi Arif buna çok sevinmişti. Yani ne olursa olsun tüm çocuklar babalarının çocuklarıyla gurur duymasını ister değil mi?
(Visited 92 times, 1 visits today)