Sizlere bir anımı anlatayım: Ben on beş yıl kadar önce bir apartmanda oturuyordum. Orada da altı numarada oturan bir komşum vardı. Komşum sayılara takıntılıydı. Mesela sürekli kapı girişinde 777 yazar, her dışarı çıkacağı zaman yedi defa bunu söylerdi ancak ilk taşındığımda komşumla gayet güzel geçiniyorduk. Zamanımız olduğunda birbirimize pastalar falan yapıyorduk, kibar davranıyorduk. Böyle böyle yaklaşık üç yıl geçti.
Üç yıl sonra bugün -tabi on yıl öncesi için- yirmi numarada oturan yirmilerinde bir adam vefat etti. Polisler de gelip araştırmıştı ama katili bulunamadı. Tahmin edilen tek şey de adama karşı kini olan birinin gelip gece yarısı adamı zehirlemesiydi çünkü şöyle bir ifade vardı: “Kapı açıldı, içeriden tuhaf bir koku geliyordu.” Polisler de bu ifadeden adamın çok güçlü bir zehirle öldürüldüğünü anladılar. Bu arada adamın ölümünden bir hafta sonra dairesinden bir kolye çalındı. Söylenenlere göre kolyenin yedi yüz yetmiş yedi tane incisi vardı, bundan dolayı da efsunluydu. Takana şans getiriyordu. Hem kolyenin hem de cinayetin soruşturması bir yıl kadar sürdü. Fakat dava bırakıldı. Bu garip cinayetin ve hırsızlığın ardından gazeteciler de bizim binaya ciğer bulan kediler gibi üşüşmüşlerdi. Herkesten bir iki cümle yakalamaya çalışıp gizemi kendi çaplarında çözmeye çalışıyorlardı ama nafile. Hiç bir sonuca ulaşamadılar ve en sonunda hepsi pes etti.
Bu olaylar yaşanırken komşumla ben küstük. Niye küstük derseniz beni cinayeti sırf mücevherlere olan ilgimden dolayı işlemişim gibi imalar ettiği için aramıza bir düşmanlık girdi. O beni, ben de onu sayılara olan takıntısı nedeniyle suçluyordum. En sonunda sabahları birbirimize günaydın demez olmuştuk. Bu küslük aramızda yedi yıl boyunca sürdü. Zaten de ben kendimi yalnız hissettim, onun için bir kedi sahiplendim. Adı da Kali’ydi ama Kali çok yaramazdı. Sürekli evden dışarı çıkmaya çalışır, evin altını üstüne getirirdi. Bir gün Kali kudururken ben farkında olmadan evden kaçmış. Bir iki saat boyunca evde aradım ama bulamadım. En sonunda katları bir gezeyim, belki bulurum diye düşündüm. Karşı komşumun kapısı açıktı. Kedim küs olduğumuz komşumuzun kspısına doğru koştu ve gözden kayboldu. Yapacak bir şey olmadığı için de hemen kedimin peşinden içeriye girdim. En son yedi yıl önce gördüğüm yedi yüz yetmiş yediyi görünce Kali’yi kapıp hemencecik çıkmak istedim. Ama komşumun evine girdiğini gördüm. Komşuma “Ay, kedim yanlışlıkla sizin eve gelmiş de hemen alıp çıkıyorum.” diyeceğim sırada evdeki garip koku burnuma geldi ve incili kolyeyi gördüm. Olayı anlamamış gibi çıkmayı başardım ve ilk işim polise gitmek oldu. Ne gördüğümü söyledim. Polisler hemen harekete geçti ve komşumu tutukladılar.
Komşumun sırf bir kolye için cinayet işlediğini öğrendiğim andan itibaren ne zaman yedi görsem içimde bir ürperti olur. Sırf bu histen kurtulmak için adres bilgisinde hiçbir şekilde yedi olmayan tek katlı bir eve taşındım. O gün bu gündür kedim Kali ile mutlu mesut yaşıyoruz.