Bir sabah Leyla kalktı. Elini, yüzünü yıkadı. Annesi Leyla’yı kahvaltıya çağırdı ve Leyla’ya dedi ki “Bir dakika, üstümü değiştiriyorum.” Annesi “Tamam.” dedi. Leyla hemen kahvaltıya geldi. Bir de ne görsün kahvaltıda yumurta var. Leyla yumurtayı hiç sevmezdi ama o gün bir seferlik yesem bir şey olmaz diye düşündü. Yemeği bitince Leyla çantasını alıp okula gitti. Aslında Leyla farkında değildi ama çok fazla eşyasını evde unutmuştu. Okula gidince ilk ders matematikti ama Leyla sabah yumurtayla pek doymamıştı o yüzden okuldaki kahvaltıya gitti. Bir de ne görsün. Çikolatalı kruvasan, patates ve çikolatalı süt vardı. Leyla tersten uyandığını sandı ve arkadaşı Edward’dan onu cimciklemesini istemiş. Edward cimciklemiş ve rüya değil gerçek olduğunu söylemişti. Neyse deyip geçmişler. Matematik dersine girmişler ve her şeyini unuttuğunu fark etmişti. Ama öğretmen hiçbir şey demedi hatta 300 TL verdi kırtasiyeden bir şeyler alsın diye. Normalde güvenliğin izin vermemesi gerekiyor hatta müdürün de ama hiçbir şey demediler. Leyla iyice şaşırdı ama bir yandan bu okul hayatını sevmeye başladı. Bütün dersler bitti. Edward, Leyla, Ege, Damla okul çıkışı Ege’nin evinde buluşup “Bu okul denen şeye ne oldu? İçine herhalde melek girdi.” dediler. Neyse deyip oyunlarına devam ettiler. Ege’nin annesi “Hadi markete gidip bir şeyler alın.” dedi. O sırada annesi çıkmadan “Okul nasıl geçti?” dedi. Herkes hep beraber “Çooook güzel.” dediler. Marketten çikolata aldılar ve eve giderken fen öğretmenleri yani Seda Öğretmen’i gördüler. Seda öğretmen bir daha çikolata almam diye düşündü. Çünkü çikolatayı sevmeyen tek öğretmendi. Neyse deyip herkes kendi evlerine dağıldı. Herkes kendi evlerine dağıldığında Edward, Leyla ve Damla annelerine “Anne ben okulda yatıya kalmak istiyorum.” dediler.
VEEE SOON !!!