İŞTE BENİM ŞEHRİM

İlk olarak benim şehrim hem çok özgür hem de kurallara uyan bir şehir olacak, sevgili okurum. O kadar özgür bir şehir olacak ki özgürlüğü seven herkes, buraya gelmek için sıraya girecek. İnsan hakları, kadın hakları, hayvan hakları ve daha birçok hak bu şehirde en önemli unsurlar arasında yer alacak.

Tabii ki benim şehrim yalnızca özgürlükle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda temiz bir şehir de olacak. Her yıl, belediyede çalışan görevliler, şehirdeki evleri gezerek temiz, düzenli ve hava koşullarına uygun olup olmadığını denetleyecek. Eğer bir ev, belirlenen kriterleri karşılamıyorsa ev sahibine uyarı verilecek. Ancak benim şehrimde yalnızca evlerin temizliğine değil, sokakların ve ortak alanların da düzenine önem verilecek. Eğer biri ortak alanları kirletirse önce uyarılacak, ardından küçük çaplı bir para cezasına çarptırılacak. Çünkü ortak alanlar herkesindir ve kimsenin bu alanları kirletmeye hakkı yoktur.

Sağlık konusunda ise her şey çok daha kolay olacak çünkü benim şehrimde hastalıklara büyük önem verilecek. Hastalanan bir kişinin iyileşmesi için tüm doktorlar ellerinden geleni yapacak. Devlet hastaneleri tamamen ücretsiz olacak ve hiçbir vatandaş sağlık hizmeti için para ödemek zorunda kalmayacak. Maddi durumu kötü olan ve ilaca ihtiyacı olan insanlara belediye destek verecek. Özellikle çocukların ilaçları tamamen ücretsiz olacak. Sonuçta çocuklar bizim geleceğimiz, öyle değil mi?

Eğitim, şehrimizde en çok önem verilen konulardan biri olacak. Eğitim olmadan bilinçli, sorumluluk sahibi ve akıllı bireyler yetişemez. Daha da önemlisi, eğitim olmadan yeni icatlar da yapılamaz. Bu yüzden, şehrimde tüm çocuklar ve gençler eşit olacak. Özel okul gibi bir ayrım olmayacak; her öğrenci, aynı seviyede eğitim alacak. Ayrıca İngilizce eğitimi, diğer şehirlerdeki okullara göre çok daha detaylı verilecek. Çünkü hem ana dilimiz Türkçeye hem de yabancı dillere büyük önem veriyorum.


Bu şehir, eğer bir ülke olsaydı, o ülke Mustafa Kemal Atatürk’ün olurdu.

(Visited 4 times, 1 visits today)