İstanbul

İstanbul bugün daha bir soğuk daha bir sessiz, sessiz derken kalabalıkta bir sessizlik çok üşüyorum her zamankinden çok sanki yürürken, ısınmak isteyip de daha bir hızlı adım atıyor ona rağmen ellerimi cebimden çıkarmıyorum.

Gecekondu semlerinden birinde oturuyorum ama bugün yeni bir yılın başlangıcı bende yeniliklere güzelliklere açılan bir kapı olsun bu gece her şey sihirli bir değnek hayatıma değsin diye zamanın geçmesi için dua ediyor hayaller kuruyorum en çok bir apartman dairesinde kaloriferli olanından kardeşlerimin odası olan annemin soğukta kömür getirmek için dışarıya çıkmak zorunda kalmadığı sıcacık güzel bir ev renkli bir televizyon birde kumandalı olsa…. Çamaşır  makinesi , elleri çatlamış anneme alabilsem mutfak çok soğuk kışları bulaşık yıkarken , yemek yaparken soğuktan koruyabilsem onları, babamı unutmam sıcak tutsun ayaklarını diye bir çift bot alsam, kız kardeşime bir mont, birde çokça kitaplar alsam alabilsem sanki bu gece bir başka güzel olsa her zamankinden farklı her zamankinden sıcak olsa aydınlansa dünya oda ne! Havadaki karanlık bir bir patlayan havai fişeklerle Aydınlandı sanki rüyaydı uyandım doğru o kadar hayali dalmıştım ki saat 24:00 olmuş artık yeni umutların yeni hayatların başlangıcı hiç yapmam ama bu defa belki de ya banada o şans olursa diye az önce bir bilet almıştım bana mı dedim içimden kendimi o kadar şanslı olduğumdan bu kadar inanıyorken bana mı diyerek gülümsedim ve almıştımo bilet i belki de ellerimi cebimden çıkartmadan yürümemi hayaller kurmama sebep olan sağ cebimde sanki düşmesin diye sıkı sıkı tutuyorum.Deniz pek coşkulu malim boğaz soğukdan mı yeni yılını canınımı yaşıyor bilinmez pek bir dalgalı aslında rüzgârdasak bugün üsküdarda başladım yürüyüş kız kulesini biraz geçtikten sonra temposunu düşürdü kayalıklar var adımlarım ondan Küçüldü sanırım herkeze peki ecem pekcoşkun Herkes hayallerini bir adım daha yaklaştı çekiliş yapıyor bir kafenin de çekiliş izleyen insanlar toplanmışlar heyecanları benide saat kaçta gelip ben mi baksam diye bir an durakladı sonra vazgeçtim ya çıkmazsa yolması diye boşuna umutlanma dedi boşuna ayarlarına kopma sonra bir kayalıklardan birinin yanına geçtim kocaman dalgalar çarpıyor çarptıkça ben beyaz köpükler oluyor ve su damlacı ayaklarıma sen de mi dedim coşkunsun  bu gece Sen de mi içinden geçenler tutamıyorsun da bu gece başka bir haykırıyorsun Umut getirdim der gibi bir gidip bir geliyorsun bu heyecanın neden. Kız kulesi neredeyse kaybolmuş yürürken fark etmeden hemen yakınına gelmiş bir dur bir yürü birden farkettim ki kendi kendime konuşuyorum Gülümsedim geri dönmek için bir adım attım yürü dedim geç oldu artık dönmeniz kız kulesine yakın bir yerde ışıklar boğaz köprüsü her şey o kadar güzeldi ki kıyıya vuran dalgaların sesi bile bir başka güzel geldi Sokak lambasının kenarına geçip yine seyrettim canım İstanbul herşeyiyle bir başka güzel Sokak lambasının altına neden geldim neden durdum bilmiyorum benim gibi dışarıdaki insanlar bir umutla bakıyor denize İstanbul kim bilir ne hayaller kuruyorlardı sonra az önce kafeden çıkmış bir grup gençle çekilişten bahsediyorlardıYanımda kestaneci vardı buram buram kestane kokuyor hadi dedi içlerinden biri üzülme artık kestane alın kulak kesilmiştim sanki onları konuşmasına “ Ama nasıl olur dedi bu arada ben aldım biletimi sayılarına bakıyordum”. Katını açmıştım okuyorum 716 17 21 37 41 neden bu rakamları seçtiğini bile hatırlamıyorum sadece içlerinden  bir tanesi uğurlu sayımdı 7 Belkide içimden o an onlar geçti hatırlamıyorum Nasıl kaçırdım  tüh bediye hayıflanıyordu içlerinden biri Arkadaş seslendi ne şans bilader sendeki o senin numaralarda 7 16 17 21 37 40
40 yerine 41 yazsaydın keşke demek yerine ne güzel şeyler yapardın O sayıların benim kağıdım ile örtüştüğünü fark ettim O anki dalganın coşkusuyla yüzüme kadar sıcak suyun çok öyle büyük ikramiye bana mı çıktı çıktı bana çıktı evet inanamıyorum büyük ikramiye çıktı bilet benim ellerimde diye bagirirken bilet bir anda parmaklarından süzüldü ve denize düştüm ben arkasından bakakalmıştım bu kadar mı kısa dedim bu kadar yakalamışken nasıl olur başladım gibi bitmişti yürüyüş artık durma zamanı Geldi dedim sonra kısa süreliDe olsa yaşamıştım zenginliği kavuşmuştum hayallerime olsun dedim birkaç saat öncesine kadar senin değildi zaten üzülme dedim kendime.

(Visited 97 times, 1 visits today)