Her bir birey kendine has özellikleriyle yaratılmıştır.Kimisi cesur,kimisi çalışkan,kimisi sevimlidir .Bu özellikler ile insanlar bazı zamanlar ön planda yer alırken;bazı zamanlarda dublör görevi görür.Demek istediğim şudur ki,her bir birey kendine has özellikleriyle,kendini ait hissettiği alana göre kendi yolunu çizer.Ve kendini bu yola belirli şeyleri aşarak hazırlamıştır.Bireyin kendini hazırlama yolunda,kendini tanıma ve yaşama olan bakış açısı da önemlidir.Aksi takdirde bu yolun sonu hiç bitmeyen bir şeymiş gibi devam eder.Bununla beraber zamanın da bir önemi vardır.Kişinin zamana karşı savaşması elbette yorucudur.Çünkü zamana karşı kendi yolunu değiştirme olasılığını düşünmesi bireyi mental olarak yorabilir,bundan dolayı kendini de kaybedebilir.Ya hırsından yenik düşüp diğer insanların yolunu keser ya da kendi yolunu keser.Bu nedenle kişinin düşünmesi çok şeyi vardır:Yaşamak için cevabı bilinmesi gereken o kadar soru..bir o kadar da cevapların birbirine olan ilişkisi…Elbette hepsini öğrenmeye çalışmak bir marifet değildir,önemli olan kendi yeteneğinle ve bildiklerinle kendi yolunda ilerlemendir.
Bir insanın ortalama eğitim süresi 11 ila 12 sene arasıdır.Bu kadar senede edindiği bilgiler,öğrendiği yeni şeyler, çevreyi tanıma süreci ve bunların olmasıyla benimsediği davranışları hakkında daha birçok şey öğrenir.Bu nedenle eğitim şart olmalıdır.Okulun eğitiminin yanında insan kendini de yetiştirir.Eğitim hayatını sonlandırdıktan sonra bu sefer yetişkinliğin verdiği başka görevler ortaya çıkar.Bu görevler ile hayatını bir düzene sokmaya çalışırsın fakat diğer insanlarla yolunun kesişmesi seni yarı yolda bırakabilir.Böyle bir şeyin yaşanmasına karşı başka bir B planı varsa ona göre hareket eder,eğer yoksa ise zaman dediğim önemli kavrama bir süre boyun eğmek zorunda kalabilir.Fakat biliyoruz ki insan zeki bir varlıktır.Yani zamanla verdiği bu mücadeleden de başarıyla ayrılan her şekilde olur.Yaptığı hataya göre kendini düzelterek daha temkinli davranır.Bunun gibi birçok aksilikle karşılaşan birey,yolunu öyle şekillendirir.Yani bu yolu hazırlamak için birden fazla işlem gerekir.Bunun yanında bireyin sabırlı olması da bir o kadar önemlidir.Çünkü kişi bilmelidir ki yoluna çıkan engellerin uğraşılırsa eninde sonunda çözüleceğine inanır.Bu yolda epey mesafe kat edildiğinde kişi artık kim olduğunu ve kendine değer gördüğü görevinin ne olduğunu idrak etmeye başlar.Bir insanın hayata bakışı da bu şekilde şekillenir.
Toy algımız ve olaylara dar bakış açımız gördüğümüz olaylarla,yeni insanlarla ya da bir şeyler öğrenmek üstlendiğimiz görevlere daha sağlam bir şekilde başlamamızı sağlar.Şöyle bir düşünün ki,3 kişi arasından 1 kişi seçilecek ve bu kişi projenin başındaki kişi olacak.Sizce projenin içeriği veya kendini projeye hazır hissedemeyen bir insanın seçilmesi mi,yoksa proje hakkında ne olup ne bittiğini bilen ve kendine inanan bir insanın mı seçilmesi daha doğru olur?
Bu yol boyunca insan epey ter döker fakat amaca eninde sonunda amacına ulaşır.Amaç da bütün bir yapbozun parçalarının bir araya gelmesiyle güzel bir ürün ortaya çıkmasıdır. Bu güzel ürün sabırla ve azimle yolun devamını getirmektir.Böylelikle insanın yaşam tarzı ve yaşama bakışı ortaya çıkar.Bu nedenle ‘’Bireyin en önemli sanat eseri yaşama bakışı ve yaşam tarzıdır. ”görüşüne katılıyorum.