Yüzlerce yıldır insanlık ışınlanmanın formülünü aramış ve bu konu üzerine onlarca hikaye yaratmıştır.Son 100 yıllık süreçte uzay yolundaki ışınlanma teknolojisi için önemli adımlar atılmasına rağmen net bir ilerleme kaydedilmemiştir.Günümüzde bilim insanlarınca yapılan kuantum ışınlanma deneyleri aracılığıyla atomlar,fotonlar,elektronlar ve onlarca çekirdekten oluşmuş atom bulutları birkaç santimetre ve 100 km mesafede bulunan laboratuvara başarı ile ışınlanmaktadır.Ancak önümüzde ki süreçte dizi ve filmlerde olduğu gibi bir uzay aracı içerisinden bir başka yıldız gemisine ışınlanmanın pek de olası olmadığını söyleyebiliriz.20 yıllık sürece göz attığımızda kuantum ışınlanmanın dizi ve filmlerden ayrılarak gerçek olduğunu söylemeliyiz. 2006 yılında fizikçiler tarafından ilk olarak foto ya da elektronların kuantum durumu,bu parçacıklar ile dolaşık olan eşlere aktarılmıştır.Sonraki süreçte ise birkaç km uzaklıkta yer alan dolaşık eşlere ışınlanma gerçekleşmiş ve 2014 yılında Cenevre Üniversitesi`nde bulunan araştırmacılar 25 km mesafe ile kuantum ışınlanma rekorunu kırmıştır.
Kuantum ışınlanma teknolojisi 60`lı yıllarda ortaya çıkan 90`lı yıllarda ise somut adımlar atılan bir alandır. 1993 yılında Charles Benett tarafından yayınlanan bir makalede iki kuantum parçacığının dolanıklık aracılığıyla birbirine ne şekilde bağlanacağı ve uzak mesafelerde bu dolaşıklığın nasıl korunacağı anlatılmıştır. Kuantum fiziği içerisinde dolanıklık ya da dolanıklığın korunması için bir mesafe sınırı bulunmuyor. Henüz pratikte bunu başarmak mümkün olmasa da 5 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan iki parçacığın dahi dolaşıklığa girmesine izin verebiliyor. Fakat diğer ışınlanma ve zamanda yolculuk teorilerinde olduğu gibi dolaşıklığın ışıktan hızlı olmasında engel olan önemli bir konu bulunuyor. Heisenberg`in belirsizlik ilkesi bilinmeyen kuantum durumlarını dolaşık parçacıklara aktarabilmekte. Atomaltı parçacıkların dışarıdan gelebilecek etkilere karşı son derece hassas olması, dolaşıklığın önündeki en önemli engel olarak görülür.Bir fotonun kuantum halini etkilerken kuantum ışınlanmanın ışıktan hızlı olması önlenmiş oluyor.Bu yazımla ilgili araştırmalarıma devam edeceğim. Filmlerde gördüğümüz her şey bir gün gerçek olacak…Sanırım ileride de bununla ilgileneceğim bir meslek seçebilirim. Dünyada çözülmesi yada ulaşılması az kalan o kadar çok şey var ki ışınlanma bunlardan sadece bir tanesi. Zaten ışınlanma gerçekleştiğinde uzayın derinliklerini de keşfetmek artık zor olmayacak. Kim bilir belki bir gün uzay boşluklarında dolaşan bir uzay bilimci olarak çıkarım karşınıza.