Bir zamanlar, eski bir evde yaşayan bir genç kız vardı. Adı miray’dı . Miray’ın doğum günü yaklaşıyordu ve ailesi ona sürpriz bir parti hazırlamaya karar verdi. Parti günü gelip çattığında, miray mumları üfleyip dilek tuttu. Tam o sırada, bir büyü gerçekleşti.
Evin içinde bir ışık parıldamaya başladı ve miray’ın etrafında sihirli bir duman belirdi. Herkes şaşkınlıkla izledi. Mumları üfledikten sonra olanlar karşısında şaşkına dönen miray, birdenbire bir mağaradan aşağı yuvarlandı vekendini farklı bir dünyada buldu.
Miray, etrafına baktığında kendini büyülü bir ormanda buldu. Ağaçlar, çiçekler ve hayvanlarla doluydu. Başında mavi kurdeleli kırmızı şapkası olan bir tavşan yaklaştı ve mirayla konuşmaya başladı. Tavşan, Miray’a ormanın büyüsünün onu buraya getirdiğini söyledi. Miray, bu yeni dünyayı keşfetmek için tavşanın peşinden gitmeye karar verdi.
Tavşan miray’ı ormanda bir şelalenin yanına götürdü. Şelalede yüzen renkli balıklar ve suyun üzerinde uçuşan kelebekler vardı. Miray, bu güzellik karşısında büyülendi. Şelalenin yanında duran bir kaya üzerinde bir not buldu. Notta, “Her ne olduysa ben mumları üfledikten sonra oldu” yazıyordu.
Miray, notu okurken bir ışık gökyüzünden aşağı doğru indi ve ona doğru yaklaştı. Işık, mirayı başka bir yerde bekleyen bir maceraya götrmek üzerine içine çekti…
Miray, ışığın peşinden gitmeye karar verdi ve onu bilinmeyen bir diyara taşıdı. Bir anda büyülü bir şehirde buldu kendini. Sokaklar renkli ışıklarla aydınlanmış, insanlar müzik eşliğinde dans ediyor ve gülerek eğleniyordu.
Miray, şehri keşfederken bir pandomim sanatçısıyla karşılaştı. Pandomimci, miray’a şehrin sırrını açıkladı. Bu şehir, dileklerin gerçek olduğu bir yerdi. İnsanlar mumları üfledikten sonra, dilekleri gerçekleşiyordu. Miray, bunun gerçek olup olmadığını test etmek istedi ve bir dilek diledi.
Miray, bir dilek diledikten sonra etrafında yine sihirli bir duman belirdi. Bu sefer, dileği gerçekleşti. Miray, bir anda bir müzik aleti çalmayı öğrendi ve şehirdeki insanlar onun müziğini dinlemek için bir araya geldi. Miray, sevinçle müzik yaparken, şehirdeki herkesin dileklerinin gerçekleştiğini gördü.
Miray, şehirde geçirdiği zaman boyunca birçok insanla tanıştı ve onların hikayelerini dinledi. Her birinin dileği farklıydı, ama hepsi de mutluluk ve sevgiyle doluydu. Miray, bu deneyim sayesinde dileklerin gücünün ne kadar büyük olduğunu anladı.
Sonunda, eve dönmek için hazırdı. Şehirden ayrılmadan önce, herkese veda etti ve onlara teşekkür etti. Miray, mumları üfledikten sonra olan bu macerayı asla unutmayacaktı.