Geçmişten günümüze aydınlatma teknolojisinin gelişimi ilgili değişimlere inanamayacaksınız. Bu gelişmeler karşısında ne kadar şanslı olduğunuzu anlayacaksınız. Aydınlatma teknolojisindeki hızlı gelişme ve değişimler hayatımıza renk katmıştır. Özellikle geceleri daha renkli, ışıl ışıl bir dünya ile karşılaşabiliriz.
Karanlık bir ortamda etrafımızı görebilmek için ışığa ihtiyaç duyarız ve bu ışık sorunu geçmişten günümüze büyük gelişme göstermiştir. Eskiden ilk insanlar güneşi kullanarak etrafını görüyorlardı, fakat akşamları göremiyorlardı. Geceleri karanlığa bürünme sorunu insanoğlunu yeni buluşlara itmiştir. Aydınlanma teknolojisi, ateşin bulunması ile başlamış ve giderek değişim konusunda büyük ivme kazanmıştır. Örneğin ilk İnsanlar taşları birbirlerine sürterek ateşi bulmuşlardır.Ağaç reçinelerinin yandığını fark ettikten sonra reçineyi ağaca sürerek yakmışlar; böylelikle meşaleyi bulmuşlardır. Bu buluş sayesinde aydınlanma teknolojisinin temelleri de atılmış oldu.
İnsanlar, hayvan ölülerinin yağlarının yandığını da öğrendikten sonra, mum ve kandili buldular. Fakat bunlardaki ışık yetersizdi. Bu yetersizlik, gaz lambalarının ortaya çıkışına neden oldu.
1879 yılında Amerikalı bilim insanı Thomas Edison, ampulü icat etmiştir.Daha sonra 1935 yılında ilk floresan lambalar bulundu ve bunu,1960 yılında halojen lambaların bulunması izledi.Aydınlanma sayesinde derslerimizi rahatlıkla yapıyor akşamları ise gündüzmüş gibi dolaşabiliyoruz. Zifiri karanlıkları aydınlatan cihazlar sayesinde çevremiz aydınlanıyor. Asıl içimizdeki karanlığı aydınlatan bilgi ışığına çok ihtiyacımız olacak. Bütün insanlığın bunu dikkate alması gerekir. Aydınlık bir dünyada yaşamak dileğiyle…
Kaynaklar:Vikipedi’den ve beştepe bologgers kütüphanesinden görsel alınmıştır.