Her şey her yıl olduğu gibi çok güzeldi, annem güzelce sofrayı kuruyor ben ise ağabeyimle ve kardeşimle evdeki son, ufak tefek temizlik işlerini hallediyorduk. 18. Yaş doğum günümü kutlamak üzere ailecek toplanmıştık. 18. Yaşımı en yakın arkadaşlarımla özel olarak kutlamak istiyordum fakat her yıl doğum günlerimizi ailecek kutlardık, gelenek gibi bir şeydi. Yaz günü olduğu için okul derdim yoktu.
O günlerde iş arıyordum. E tabii artık 18’dim ve olgun bir hayata başlıyordum. Tam da her şey bitti derken telefonum çaldı. Arayan bir kadındı başvurduğum iş için görüşmek istediklerini söyledi. Çok mutlu oldum ve alelacele eşyalarımı toplayıp evden çıktım. Bir taksi çevirip gideceğim yeri söyledim.
Giderken bir grup gençlerin elindeki balonlar dikkatimi çekti ama pek de aldırmadım. İş görüşmesinin gerçekleşeceği binanın karşısında duruyordum. Çok lüks görünüyordu, heyecanlandım. İçeri girer girmez bir kadın karşıladı beni ve adımı sordu. Onaylayınca da onu takip etmemi söyledi. Asansöre bindik ve en üst kata çıktık ve ofise açılan kapıyı bana doğru açtı. Derin bir nefes alıp içeriye yavaş yavaş adım atmaya başladım. Adamın yüzü çok tanıdıktı, sanki bir yerde görmüşüm gibi. “Merhabalar, karşımdaki sandalyeye oturabilirsiniz. Biraz uzun bir sohbet olacak.” dedi ve daha da heyecanlandım.
Asistanına eliyle bir hareket yaptı ve asistan bir defter bir de dosya getirdi. Aslında defter değildi bir tür albümdü. İlk fotoğrafı gösterdiği anda liseden arkadaşımın olduğunu anladım. Aslında pek de arkadaş denilemez bir tür platoniktim. Hatta çok iyi hatırlıyorum lise birdeydi, çok seviyordum kendisini. Herkes ona çok güzel diyordu çünkü biraz ergenliktendi sanırım. Bir diğer hatırladığım şey ise çok açık tenli olduğu için ona kendi aramızda vampir diyorduk.
Birkaç saat konuşup gülüştükten sonra asistanın getirdiği dosyayı sordum ve bana şöyle cevap verdi: “Sen iş görüşmesi için gelmiştin değil mi?” Biraz şaşırdım biraz mutlu oldum, biraz dediğime bakmayın mutluluktan havalara uçtum, ve hemen kabul ettim.
Doğum günüm olduğunu belirttim ve bildiğini söyledi. Bize davet ettim. Kapının önündeydik ve az çok sesler geliyordu içeriden. Anahtarı cebimde ararken olanları düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Kapıyı açtığımda ise daha büyük bir sürpriz! Kendi evimde tanımadığım birden fazla yüz. Aslında tanıyordum hatta o kadar iyi tanıyordum ki birden mutluluktan gözlerim doldu. Onların hepsi benim lise birden beri tanıdığım kişilerdi. 18. doğum günümü böyle kutlayacağımın hiç aklıma gelmezdi.
Ben o işe başlayalı yaklaşık üç yıl olmuştu. Patronumla, lise birden arkadaşımla, nişanlanmıştık. Evet altı ay sonra evlenecektik o vampir çocukla. Rüya gibiydi ama gerçekti. Kendimi gelinlikle onu ise şık bir takım elbiseyle görecektim. Parmağımızda ise yüzükler…