Bir pazar günü sabahın erken saatlerinde uyanan Aslı, telefonunu eline alır ve internete girmeye çalışır. Fakat internetin çalışmadığını ve sosyal medya hesaplarına giremediğini fark eder. Daha sonra belki sosyal medya hesaplarımda sorun vardır diye düşünür ve internet tarayıcısından arama yapmaya çalışır. Fakat onun da işe yaramadığını görünce bir şeylerin ters gittiğini fark eder. Yatağından kalkan Aslı mutfağa gider ve televizyonu açar. Televizyondaki haberlerde internetin bazı teknik sorunlar nedeniyle kullanılamadığı haberini görür ve işlerini nasıl halledeceğini düşünmeye başlar.
Öncelikle sabah kendine sebzeli bir omlet yapmaya karar verir. Yumurtalarını kırar ve dün aldığı tap taze sebzelerini tertemiz hale gelene kadar yıkar. Sonra yıkadığı sebzeleri yumurtasıyla karıştırır ve pişirir. Kahvaltısını afiyetle yaptıktan sonra buzdolabında eksik yiyecekler olduğunu fark eder ve internet alışverişini kullanarak eksikleri istemeye kalkar. Fakat sonra internetin olmadığını hatırlayıp alışveriş için evinin yakınında bulunan markete gitmeye karar verir. Alışverişini yaptıktan sonra evine gelir ve biraz dinlenir. Daha sonra Eskişehir’de üniversite okuyan kızı Banu nakit paraya ihtiyacı olduğunu söyler. Aslı da kızına internet bankacılığıyla para atmayı düşünür fakat olamayacağını bildiği için bankaya gitmek zorunda kalır. İncek’te bulunan bankaya gider ve işlemini bankada halleder. Daha sonra ertesi gün çalıştığı iş yerinde bir toplantı olacağı aklına gelir. Bu toplantıda sunum yapması ve sunum için de araştırma yapması gerekmektedir. İnterneti kullanamadığı için araştırmasını kütüphanede yapmaya karar verir. Evine yakın olan kütüphaneye gider. Araştırmasını yapmaya başlar. Araştırması için kalın kalın kitaplar alır ve içindeki bilgileri uzun bir süre boyunca odaklanıp okur. Elde ettiği sonuçları kütüphanedeki bir bilgisayarda Word dosyasına kaydeder ve flaşına aktarır. Daha sonra bu sunumunu bir şekilde patronuna ulaştırması gerektiğini gözden kaçırdığını hatırlar. Fakat e-posta yoluyla atamaz. Bu yüzden sunumunu elden teslim etmek için iş yerine gitmeye karar verir. İş yeri kütüphaneden uzaktır. İlk başta yolun bildiği kadarını sorunsuz bir şekilde gider. Daha sonra yolun bilmediği kısmına gelir. Normalde bu kısmı navigasyondan yararlanarak giderdi. Fakat navigasyondan yararlanamadığı için arabasında harita aramaya başlar. Arabanın torpido gözünün en dip kısmında bir tane yazıları pirinç tanesi kadar küçük bir harita bulur ve onu okumaya başlar.
Bir yandan arabayı sürerken bir yandan haritayı okuyan Aslı, bu işin hiç de navigasyonla gitmek kadar kolay olmadığını fark eder. Bir süre boyunca zorluklar çekse de yolu gitmeyi başarır. Sonra bir noktada haritanın yol ayrımı kısmında bir kahve lekesi olduğunu fark eder, leke yüzünden yol ayrımını göremiyordur. Tam okumaya çalışırken bir anda arkasından gelen araba hızlı bir şekilde Aslı’nın arabasına çarpar. Olayı gören çevredeki insanlar hemen ambulansı ararlar. Fakat artık Aslı için çok geçtir. Oracıkta, o küçücük ve kömür siyahı arabasının içinde can verir.